“İnsan sevdiğiyle karanlığını paylaştığında öyle güçlü bir ışık çıkar ki aşk doğar, ama bazen de ölüm.Bunu bilmen gerekiyor, Marie! Bu ölümcül mavi ışığı gördün!”
İsveç’in ve Kıta Avrupası’nın en önemli çağdaş yazarlarından Per Olov Enquist’in biyografi ve kurguyu harmanlayan bu romanında yazarın benzersiz üslubu, lirik bir ton ve tarihsel bir anlatı arasında mekik dokuyor.
Enquist, iki kadının trajedisine ve kader ortaklıklarına odaklanıyor: Ünlü nörolog Charcot’nun hastası, “histerikler kraliçesi” lakaplı Blanche Wittmann ve iki Nobel ödül&u
“İnsan sevdiğiyle karanlığını paylaştığında öyle güçlü bir ışık çıkar ki aşk doğar, ama bazen de ölüm.Bunu bilmen gerekiyor, Marie! Bu ölümcül mavi ışığı gördün!”
İsveç’in ve Kıta Avrupası’nın en önemli çağdaş yazarlarından Per Olov Enquist’in biyografi ve kurguyu harmanlayan bu romanında yazarın benzersiz üslubu, lirik bir ton ve tarihsel bir anlatı arasında mekik dokuyor.
Enquist, iki kadının trajedisine ve kader ortaklıklarına odaklanıyor: Ünlü nörolog Charcot’nun hastası, “histerikler kraliçesi” lakaplı Blanche Wittmann ve iki Nobel ödülü sahibi bilim kadını Marie Curie.
Bu iki sıradışı ve cesur kadının dostluğu ve aşk uğruna neleri göze aldıkları, arka planda bilim dünyasının ataerkil ahlakı sorgulanarak anlatılıyor.
“Curie’den Blanche’a, Charcot’dan Freud’a, tarihsel figürler arasında gezinen Enquist, insanın en derin ve kadim duygularını ustalıkla işliyor."
- Die Zeit
“Büyük İsveçli yazar Enquist, aşkın her şeyi, ölümü bile aşıp aşamayacağını sorgularken, son dönem Avrupa romanının çıtasını yükseltiyor.”
- The Guardian