Bu kitap gariptir, yazan biçare gariptir, yazılan gariptir, okuyan garip,
Gaybdan zamansız sözlerin resmini çizmek, bu meselenin nihayetidir.
"Sevgili", İslam gariptir, dedikten sonra gariplik artık gariptir.
Yaratılmamışı, yaratılmışla bilmek,
Dünyada olmayanı dünyadakiyle anlatmak,
Bu dünyada olmayan,
Rengi, kokuyu, tadı idrak meselenin merkezidir.
Er kişi işi odur ki;
Bu mesele için,
Ne kadar ayna varsa o kadar yansıma vardır, der ve susar!
Aynanın "yakin" olması "aynaya sürülen sır kadardır", der ve susar!
Aynam ne kadarsa yansımam o kadar, der ve susar!
Aynadaki tedbir perdesini yırtıp, "rıza" ile aynayı boyamaktır, der ve susar!
Aynalardaki yansımalar ne kadar çoksa da seyredilen tektir, der ve susar!
Ayna balçıktan yoğrulmuştur, der ve susar!
Ayna tüm mahlûkatın önünde secde ettiğidir, der ve susar!
Aynanın en "sır", en "ilk", en "son" olanı Ahmet'tir, der ve susar!
Mesele "kör" olanın ayna yapması,
"Ölüler pazarında", "dirilere" satmasıdır,
Mesele pazarda -bir garip kişinin-
"Derdin", "pahası" aşktır diye yaygara yapmasıdır.
Pazarına da, alanına da, satanına da, pahasına da;
Amenna ve Saddakna