İçinden “adam aman”lar, “yâr hey”ler yükselen; kıraneteli, zillimaşalı aranağmeler taşan; “yaşa”lar, “var ol”lar kopan hıncahınç kahve, Çeki Rıza’nın Çukurçeşme’deki meşhur semai kahvesi. En ünlü müdavimleri İstanbul’a nam salmış, kanunsuz bir çete: Onikiler. Elebaşı Arap Abdullah… Yıl 1886. Onikiler, İstanbul’un gece hayatının tam içinde… Aynı zamanda paşalar, bürokratlar da onların takıldığı kahvelerin ve eğlence yerlerinin müdavimleri. Onikiler ekseninde İstanbul’un gerçekle kurgu kahramanları harala güreleyle geç
İçinden “adam aman”lar, “yâr hey”ler yükselen; kıraneteli, zillimaşalı aranağmeler taşan; “yaşa”lar, “var ol”lar kopan hıncahınç kahve, Çeki Rıza’nın Çukurçeşme’deki meşhur semai kahvesi. En ünlü müdavimleri İstanbul’a nam salmış, kanunsuz bir çete: Onikiler. Elebaşı Arap Abdullah… Yıl 1886. Onikiler, İstanbul’un gece hayatının tam içinde… Aynı zamanda paşalar, bürokratlar da onların takıldığı kahvelerin ve eğlence yerlerinin müdavimleri. Onikiler ekseninde İstanbul’un gerçekle kurgu kahramanları harala güreleyle geçen yaşamlarıyla karşımızda… Aşklar, gönül eğlendirmeler, entrikalar, ihanetler, kantocular, ortaoyuncular, genelev patroniçeleri, fahişeler, azgınlar, çapkınlar ve yangınlar; hem gerçek hem de gönül yangınları… Sermet Muhtar Alus’un yazıp resimlediği ve “büyük halk romanı” olarak tanımladığı Onikiler, 1935’te Cumhuriyet gazetesinde tefrika edilmiştir. Onikiler, argoya da sıklıkla yer veren zengin dili ve gözlemleriyle bir dönemin sosyal ve siyasal görünümünü de gözler önüne seren bir belge niteliğindedir.