Orhan Kemal’in gazete sayfalarında tefrika edilip kitaplaştırılmayı bekleyen metinlerini tek tek yayınlayıp okurla buluşturmuştuk. Şimdi bu üç roman, Kaybolan Romanlar adıyla, Everest Keşif’te, ilk kez bir araya geliyor. Kaybolan Romanlar, Orhan Kemal edebiyatının ne kadar derin, usta yazarın yaratıcılık gücünün sınırlarının ne kadar sonsuz olduğunu gösteriyor, hayatın içinden süzülüp gelen olayların hâlâ yaşanabileceği gerçeğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
“Sonsuz hayranlık duyduğum Orhan Kemal’i başkalarının çalakalem yazılmış dedikleri -incelik dolu- eserlerinde yakaladım. Bu eserler, romancının geniş okur kitlesine ses yöneltişi ve ‘uyarı’sıdır. Hafif edebiyatın verilerinden yararlanmış, ama gayeleri bakımından bambaşka
Orhan Kemal’in gazete sayfalarında tefrika edilip kitaplaştırılmayı bekleyen metinlerini tek tek yayınlayıp okurla buluşturmuştuk. Şimdi bu üç roman, Kaybolan Romanlar adıyla, Everest Keşif’te, ilk kez bir araya geliyor. Kaybolan Romanlar, Orhan Kemal edebiyatının ne kadar derin, usta yazarın yaratıcılık gücünün sınırlarının ne kadar sonsuz olduğunu gösteriyor, hayatın içinden süzülüp gelen olayların hâlâ yaşanabileceği gerçeğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
“Sonsuz hayranlık duyduğum Orhan Kemal’i başkalarının çalakalem yazılmış dedikleri -incelik dolu- eserlerinde yakaladım. Bu eserler, romancının geniş okur kitlesine ses yöneltişi ve ‘uyarı’sıdır. Hafif edebiyatın verilerinden yararlanmış, ama gayeleri bakımından bambaşka boyutlar edinebilmiş bu romanlar üzerinde yazık ki pek durulmadı. Asıl Orhan Kemal’i, başarıları vurgulanmış eserleri ölçüsünde, bence, melodram kokan, ne var ki gerçeklikleri bugün de süren romanlarında aramak gerekir.”
-Selim İleri