Cesur ol. Sadece altmış saniye ve yirmi nefes.
İkisini de değiştiren tek bir gece... Hayatları paramparça olmuştu ve onarılması mümkün değildi. Keskin ve eğri parçaları etrafa dağılmıştı.
Fakat şimdi, Everly’nin hepsini düzeltmek için bir şansı vardı. Her şeyin darmadağın olduğu bu yere şifa getirmek için bir fırsata sahipti. Tabii bu, babasının neredeyse yok etmek üzere olduğu aileyle ve hâlâ rüyalarına giren, şimdi çoktan büyümüş olan koyu renk gözlü çocukla yüzleşmek anlamına gelse bile...
Hayatının ellerinden alınmasın
Cesur ol. Sadece altmış saniye ve yirmi nefes.
İkisini de değiştiren tek bir gece... Hayatları paramparça olmuştu ve onarılması mümkün değildi. Keskin ve eğri parçaları etrafa dağılmıştı.
Fakat şimdi, Everly’nin hepsini düzeltmek için bir şansı vardı. Her şeyin darmadağın olduğu bu yere şifa getirmek için bir fırsata sahipti. Tabii bu, babasının neredeyse yok etmek üzere olduğu aileyle ve hâlâ rüyalarına giren, şimdi çoktan büyümüş olan koyu renk gözlü çocukla yüzleşmek anlamına gelse bile...
Hayatının ellerinden alınmasına sadece bir nefes uzaktasın.
Hayes’in istediği son şey, on altı yıl önceki tüm başarısızlıklarının bir kez daha hatırlatılmasıydı. Everly, Wolf Gap’e geri dönmüştü ve Hayes onu göndermeyi kendine görev edinmişti. Hem ailesi hem de kendi iyiliği için o şeytanların sonsuza dek gömülü kalması gerekiyordu.
Ancak Everly’nin her şeyi bir sürprizden ibaretti; çelik gibi duruşundan annesinin ona bıraktığı topraklarda inşa etmek istediği sığınağa kadar. Hayes ise artık kendini ondan uzak durabilecek kadar güçlü hissetmiyordu.
Temkinli arkadaşlıkları daha fazlasına dönüşürken, birileri onları yakından izliyordu ve her şeyi paramparça etmek için ellerinden ne geliyorsa yapmaya hazırlardı…