Giovanni battista piranesi, 18. Yüzyilda ortaya koyduğu sanat anlayışı ve icrasıyla neoklasizm, romantizm ve sürrealizm gibi akımları tesiri altında bırakmış İtalyan bir mimar ve gravür sanatçısıdır. Piranesi’nin bu kadar farklı ekolü etkilemesinin temel nedenlerinden biri, herhangi bir kalıba oturmaması ve eserlerinin kolayca anlaşılamamasından ileri gelir. 20. Yüzyıl sanat ve kültür tarihinin en önemli isimlerinden biri olan Sergey M. Eisenstein, bu pek bilinmeyen eserinde, kimsenin ulaşamadığı bir özlülük, özgünlük ve açıklıkla, Piranesi’nin çalışmalarına estetik ve sanatsal değeri açısından aydınl
Giovanni battista piranesi, 18. Yüzyilda ortaya koyduğu sanat anlayışı ve icrasıyla neoklasizm, romantizm ve sürrealizm gibi akımları tesiri altında bırakmış İtalyan bir mimar ve gravür sanatçısıdır. Piranesi’nin bu kadar farklı ekolü etkilemesinin temel nedenlerinden biri, herhangi bir kalıba oturmaması ve eserlerinin kolayca anlaşılamamasından ileri gelir. 20. Yüzyıl sanat ve kültür tarihinin en önemli isimlerinden biri olan Sergey M. Eisenstein, bu pek bilinmeyen eserinde, kimsenin ulaşamadığı bir özlülük, özgünlük ve açıklıkla, Piranesi’nin çalışmalarına estetik ve sanatsal değeri açısından aydınlık kazandırıyor. Milyonlarca kelimenin anlatamayacağı karmaşık duygular, coşku ile çağlayarak Piranesi’nin formlarında akışkanlık hâli kazanırken, Eisenstein entelektüel bir köprü işlevi görerek okuyuculara Piranesi’nin saklı hazinelerini getiriyor.