Çok mutluyum; anneannem birkaç günlüğüne bize geldi. Beni görünce, "Ah, ne de büyümüşsün tavşanım! Koca adam olmuşsun! Gel bir öpücük ver bana bakayım. Sana sürprizlerim var. Hepsi bavulumun içinde." Sonra anneme döndü. "Kocan nerede?" "Hey, anneanne! Armağanlar nerede?" diye bağırdım. "Pıtırcık! Susar mısın lütfen. Utanmıyor musun?" dedi annem. Anneannemin bavulu çok büyüktü, çok ağırdı. Babam onu iki eliyle taşımak zorundaydı. "Ne var bunun içinde? Demir mi?" diye sordu babam. Babam yanılmıştı. Anneannemin bavulunun içinde demir değil, benim için bir "bozyap" oyunu, bir kırmızı top, bir küçük otomobil, bir itfaiye arabası, bir topaç, bir de amiral battı vardı. "Çok şımartıyorsun bu çocuğu," dedi annem. "Çok mu şımartıyorum. Pıtırcığımı mı? Sevgili tavşanımı mı? Bir tanemi mi? Hiç de değil. Gel bana bir öpücük ver bakayım."