“Batı resminde kelimeler? Soruyu sorar sormaz, sayısız miktarda olduklarını, ama sanki pek incelenmediklerini fark ederiz. İlginç bir körleşmedir bu, çünkü bu kelimelerin varlığı aslında edebiyat ve sanatlar arasına eğitimimizin diktiği temel duvarı yıkar.
Doğrusu tüm resim deneyimimiz dikkate değer ölçüde söze dayalıdır. Tabloları asla tek başlarına görmeyiz, bakışımız asla saf bir bakış değildir. Eserlerden bahsedildiğini duyarız, sanat eleştirileri okuruz; en son üretimler söz konusu olduğunda bile bakışımız bir yorumlar halesiyle tamamen çevrelenmiş, hazırlanmıştır.”
Michel Butor, bu eserinde, Orta&cc
“Batı resminde kelimeler? Soruyu sorar sormaz, sayısız miktarda olduklarını, ama sanki pek incelenmediklerini fark ederiz. İlginç bir körleşmedir bu, çünkü bu kelimelerin varlığı aslında edebiyat ve sanatlar arasına eğitimimizin diktiği temel duvarı yıkar.
Doğrusu tüm resim deneyimimiz dikkate değer ölçüde söze dayalıdır. Tabloları asla tek başlarına görmeyiz, bakışımız asla saf bir bakış değildir. Eserlerden bahsedildiğini duyarız, sanat eleştirileri okuruz; en son üretimler söz konusu olduğunda bile bakışımız bir yorumlar halesiyle tamamen çevrelenmiş, hazırlanmıştır.”
Michel Butor, bu eserinde, Ortaçağ'dan günümüze Batı resminde yazının çeşitli biçim ve işlevlerini tasvir etmiş ve imgelerin sunduğu estetik deneyimin asla sadece görsel olmadığını vurgulamıştır. Yazılı sözcük, ister başlıklar, alt yazılar ve diğer yorumlar gibi resmin etrafında kalsın, ister temsilin içine kazınmış olsun, resmin ayrılmaz bir parçasıdır.