Kanımca Sovyetler Birliği ve mirasçısı olarak Rusya Federasyonu’na dair sorulması gereken, yanıt bekleyen hâlâ çok fazla soru var. Hazal Yalın, elinizdeki bu kitapta, bütün bu sorulara dikkat çekici yanıtlar ortaya koyuyor. İnsanlığın ‘alternatif ’ arayışının öznesi olmuş bir yapıyı etkileyen iç ve dış faktörleri yeniden ele alıyor. 1990’larda kapitalist Batı’nın zafer sarhoşluğundan süzülen egemen ideolojik anlatının sonucu olarak kabullenilmişleri sorguluyor. Sovyetler Birliği deneyimini, sosyalist modelin yapısal krizlerini, ekonomik dinamikleri ve devlet elitlerinin iradeleri ile tercihlerini irdeliyor. Çöküşün nedenlerini, ardından gelen restorasyon sürecinin aldığı biçimleri verilerle yeniden tartışmaya açıyor. Sovyetler Birliği’ni
Kanımca Sovyetler Birliği ve mirasçısı olarak Rusya Federasyonu’na dair sorulması gereken, yanıt bekleyen hâlâ çok fazla soru var. Hazal Yalın, elinizdeki bu kitapta, bütün bu sorulara dikkat çekici yanıtlar ortaya koyuyor. İnsanlığın ‘alternatif ’ arayışının öznesi olmuş bir yapıyı etkileyen iç ve dış faktörleri yeniden ele alıyor. 1990’larda kapitalist Batı’nın zafer sarhoşluğundan süzülen egemen ideolojik anlatının sonucu olarak kabullenilmişleri sorguluyor. Sovyetler Birliği deneyimini, sosyalist modelin yapısal krizlerini, ekonomik dinamikleri ve devlet elitlerinin iradeleri ile tercihlerini irdeliyor. Çöküşün nedenlerini, ardından gelen restorasyon sürecinin aldığı biçimleri verilerle yeniden tartışmaya açıyor. Sovyetler Birliği’nin dağılmasını “Yüzyılın en büyük jeopolitik felaketi” diye nitelendirmiş olan Rusya Federasyonu liderliğinin reflekslerini anlamayı kolaylaştıracak bir zemin sunuyor. Rusya Federasyonu’nun ‘devlet-oluş’ devamlılığı kavramı, yönetici elitlerin geçirdiği aşamalar, sermaye ile kurdukları ilişkinin boyutları, savunma sanayi ile ilgili karşılaştırmalı detaylar ve odağına ekonomi-politik analizi koyan bu girişimin, geçmişten bugüne taşınan bir toplumsal deneyimi anlama çabasına önemli bir katkı olduğu inancındayım.
Sovyetler Birliği sosyalist idealleri terk etmiş olsa bile onun mirasını sahiplenmiş bir yapının reflekslerini kavramak isteyenler için, başucu kitabı olacağını düşünüyorum.