Bilinen en eski çocuk romanlarından olan Sadako ve Kağıttan Bin Turna Kuşu, yaşanmış bir hikâyeyi anlatıyor. Yazar, Sadako Sasaki’nin günlüğünden yola çıkarak, Hiroşima’ya atılan atom bombasının ardından bu ülkede yaşananları ve dünya kamuoyundaki yankılarını trajik bir üslupla kaleme alıyor. -Özcan Ünlü- Türkiye Gazetesi Sadako, yalnız çocukların değil, büyüklerin de severek okuyacağı bir kitap, gerçek bir yaşamöyküsü. Savaşın yıkıcılığı, atom bombasının insanlık onurunu yok eden ölümcül etkileri... Ve en önemlisi, küçücük bir kızın yaşam tutunma çabası, turnaların kana
Bilinen en eski çocuk romanlarından olan Sadako ve Kağıttan Bin Turna Kuşu, yaşanmış bir hikâyeyi anlatıyor. Yazar, Sadako Sasaki’nin günlüğünden yola çıkarak, Hiroşima’ya atılan atom bombasının ardından bu ülkede yaşananları ve dünya kamuoyundaki yankılarını trajik bir üslupla kaleme alıyor. -Özcan Ünlü- Türkiye Gazetesi Sadako, yalnız çocukların değil, büyüklerin de severek okuyacağı bir kitap, gerçek bir yaşamöyküsü. Savaşın yıkıcılığı, atom bombasının insanlık onurunu yok eden ölümcül etkileri... Ve en önemlisi, küçücük bir kızın yaşam tutunma çabası, turnaların kanadına asılı kurtulma düşleri... Bu romanı okuyun, çocuklara da okutun... Ve kağıttan turna kuşu katlamayı öğretin onlara, ömür boyu barışa ve umuda sarılmaları için... -Ali Çolak- Zaman Gazetesi Sadako ve Kâğıttan Bin Turna Kuşu bir çocuk romanından çok büyüklerin okuması gereken bir kitap adeta. Acı, ama bir okadar da umut dolu kitabın kendisinin de garip bir çekciliği var... Bir çocuğun yüreği ve elleri için hazırlanmış... Her sayfada bilinen sona rağmen terk edilmeyen cesaret, okuyucunun kalbini de kağıt bir turna gibi katlıyor okudukça... -Ece Yücel- Radikal Kitap Japon geleneğine göre kâğıttan bin tane "tuna kuşu" yapan kişinin her dileği gerçekleşmiş... Sadako adında bir Japon kızı da Hiroşima’ya atılan atom bombasının etkisiyle on iki yaşında öleceğini bildiğinden turna kuşları yapmaya başlıyor... Kitapta, Sadako’nun gerçek yaşamından yola çıkarak bu küçük kızın hayata sarılışının hikâyesi anlatılmakta... "Altı yıl boyunca aradığım, basılmasını beklediğim kitap. Sonunda iki yıl önce buldum ve aldım. Yaklaşık yarım saat sonra kitap bitmişti ama ben de bitmiştim. Umut etmeyi unuttuğum zamanlardan utandım. Uçurumun eşiğine gelinse bile nasıl yaşanacağını bilmediğim için utandım. Bence tüm yetişkinlerin, umutlarını kaybetmiş, çocukluğunu öldürmüşlerin okuması gerekli olan bir kitap. -Zephyra-