Blues… Tapınaklardan gelen armonik sesler, hapishanelerden taşan umut çığlıkları, pamuk tarlalarında geçen zor zamanların şarkıları… Demiryollarının döşendiği, nehir bentlerinin inşa edildiği zamanlarda balyozu aynı anda vurabilmek için ritmi sağlayan iş şarkıları… Hareket eden bir trenin kaçışı ve özgürlüğü simgelediği kadar ayrılığın hüznünü de şarkılara yansıtması…
Blues… Uzun süren kölelik döneminden sonra sözde özgür bırakılmış ama eğitim başta olmak üzere tüm haklardan yoksun bırakılmış bir halkın, kendi öyküsünü enyalın biçimde ya
Blues… Tapınaklardan gelen armonik sesler, hapishanelerden taşan umut çığlıkları, pamuk tarlalarında geçen zor zamanların şarkıları… Demiryollarının döşendiği, nehir bentlerinin inşa edildiği zamanlarda balyozu aynı anda vurabilmek için ritmi sağlayan iş şarkıları… Hareket eden bir trenin kaçışı ve özgürlüğü simgelediği kadar ayrılığın hüznünü de şarkılara yansıtması…
Blues… Uzun süren kölelik döneminden sonra sözde özgür bırakılmış ama eğitim başta olmak üzere tüm haklardan yoksun bırakılmış bir halkın, kendi öyküsünü enyalın biçimde yansıttığı bir tarih anlatısı… Tutsaklığın, aşkın ve ayrılığın öyküsü…
Ve blues kadınları… Kendilerinden başka güvenecek kimsenin olmadığının farkında,
şarkılarında tüm gerçekleri anlatmaktan çekinmeyen Bessie Smith, Ma Rainey ve Memphis Minnie… İnandığı şarkıyı tüm baskılara karşın söylemekte direnen Billie Holiday… Blues erkekleri… Mississippi hapishanelerini çok iyi tanıyan Leadbelly, köyden kente göçün anlamını yaşayarak gören Muddy Waters ve daha pek çoğu…
Blues… Amerika tarihinin müzik diliyle anlatımı, yaşadıkları acılara karşın ayakta kalmayı başaranların şarkıları…