Konuşmaya, dinlemeye devam etmeliyiz. Çünkü ancak bu şekilde dünyayı değiştirebiliriz.
#MeToo hareketi yayılmaya başladığında birçok insan gibi Janet Gurtler da geçmişte yaşadıklarını hatırlayanlardan biriydi. Maruz kaldığı her taciz, bu sosyal medya hareketiyle su yüzüne çıktı. Bu nedenle kendisine hiç anlatılmayan bir gerçeği gençlere anlatmak için harekete geçmeye karar verdi. Hiçbir insan cinsel istismara maruz kalmamalı, güvensiz bir duruma düşürülüp olduğundan daha değersiz hissettirilmemeliydi.
Elinizde tuttuğunuz kitap işte bu ihtiyaçlardan doğdu. İçerdiği yirmi beş farklı yazara ait oldukça özel hikâyeler, “Bu neden benim başıma geldi?” diye sorgulayıp olanları kendi suçu gibi gören gençleri güçlendirmeyi amaçlarken
Konuşmaya, dinlemeye devam etmeliyiz. Çünkü ancak bu şekilde dünyayı değiştirebiliriz.
#MeToo hareketi yayılmaya başladığında birçok insan gibi Janet Gurtler da geçmişte yaşadıklarını hatırlayanlardan biriydi. Maruz kaldığı her taciz, bu sosyal medya hareketiyle su yüzüne çıktı. Bu nedenle kendisine hiç anlatılmayan bir gerçeği gençlere anlatmak için harekete geçmeye karar verdi. Hiçbir insan cinsel istismara maruz kalmamalı, güvensiz bir duruma düşürülüp olduğundan daha değersiz hissettirilmemeliydi.
Elinizde tuttuğunuz kitap işte bu ihtiyaçlardan doğdu. İçerdiği yirmi beş farklı yazara ait oldukça özel hikâyeler, “Bu neden benim başıma geldi?” diye sorgulayıp olanları kendi suçu gibi gören gençleri güçlendirmeyi amaçlarken yetişkinlere de dinlemeleri ve değişime doğru bir adım atmaları için ışık tutuyor.
“Genç-yetişkin yazarları, yaşanan korku dolu gerçekleri değerli görüşleriyle anlatırken bu yirmi beş hikâyenin derlemesi merak uyandırıp okuru derinden etkileyecek. Okunması gereken ve
güçlendirici bir antoloji…”
Kirkus Reviews