“Özenli, titiz çalışmalarıyla, dili kullanmaktaki ustalığıyla, dünya çapında önemli birçok yapıtı Türkçe’ye çeviren İlknur Özdemir, bu kez bir öykü kitabıyla çıkıyor okurun karşısına. Senin Öykün Hangisi, yazarın ilk kitabı. Duru, yalın, pırıl pırıl bir Türkçe’yle, abartıya kaçmadan, yapaylığa düşmeden, sıcak, bir o kadar da hüzünlü öyküler yazıyor. Büyük kentlerdeki daralmış yaşamları; içlerine kapanmış, kendi öykülerini taşımaktan yorgun düşmüş insanları; son sözcükleri söylenmemiş yarım aşkları; yalnızlıkları; kalabalıktan kaç
“Özenli, titiz çalışmalarıyla, dili kullanmaktaki ustalığıyla, dünya çapında önemli birçok yapıtı Türkçe’ye çeviren İlknur Özdemir, bu kez bir öykü kitabıyla çıkıyor okurun karşısına. Senin Öykün Hangisi, yazarın ilk kitabı. Duru, yalın, pırıl pırıl bir Türkçe’yle, abartıya kaçmadan, yapaylığa düşmeden, sıcak, bir o kadar da hüzünlü öyküler yazıyor. Büyük kentlerdeki daralmış yaşamları; içlerine kapanmış, kendi öykülerini taşımaktan yorgun düşmüş insanları; son sözcükleri söylenmemiş yarım aşkları; yalnızlıkları; kalabalıktan kaçışları içtenlikle anlatıyor. Adanın ıssız sokakları, bomboş çay bahçeleri, otobüsler, vapurlar, deniz, birer tablo gibi gözümüzün önünde canlanırken, ele aldığı öykü kişilerinin iç dünyalarını da ustalıkla yansıtıyor. Büyük kent yalnızlığı, iletişimsizlik, kitaptaki bütün öykülerde hissediliyor. Öykü kişileri, her şeyden önce anlaşılmak, birilerine güven duymak istiyorlar. Yazar da haklı olarak soruyor: Senin Öykün Hangisi? Daha bu ilk kitabında İlknur Özdemir, kendine özgü bir ses yakalıyor. Klasik öykü yapısında durum öyküleri yazarak yeni şeyler söylemeyi başarıyor.”
Cemil Kavukçu