Kitap; 1’nci Dünya Savaşı’nın bitiminin ve İstiklâl Savaşı’nın başlamasının 100’ncü yılında, bu savaşlara katılmış, Atatürk’ü yakından tanımış komutan, gazi ve Türk kadınlarının, büyük bölümü hiç yayınlanmamış, bantlarda kalmış anılarını içermektedir.
Yakın tarihimizi zenginleştiren bu anılar; bizlere vatan kazandırmak için mücadele vermiş altın neslimizin, yokluklar içerisindeki destansı mücadelelerini, kahramanlıklarını sıradan bir iş yapmış gibi anlattıkları ve bugünkü kuşakların da kendisini tanımasını, özellikle Türk kadınının yüceliğini anlamasını sağlayan öğretici belgelerdir.
Atatürk ile ilgili anılar ise kitaba ayrı bir zenginlik kattığı gibi O’nun bağımsızlık mücadelesindeki farklı özelliklerine de ışı
Kitap; 1’nci Dünya Savaşı’nın bitiminin ve İstiklâl Savaşı’nın başlamasının 100’ncü yılında, bu savaşlara katılmış, Atatürk’ü yakından tanımış komutan, gazi ve Türk kadınlarının, büyük bölümü hiç yayınlanmamış, bantlarda kalmış anılarını içermektedir.
Yakın tarihimizi zenginleştiren bu anılar; bizlere vatan kazandırmak için mücadele vermiş altın neslimizin, yokluklar içerisindeki destansı mücadelelerini, kahramanlıklarını sıradan bir iş yapmış gibi anlattıkları ve bugünkü kuşakların da kendisini tanımasını, özellikle Türk kadınının yüceliğini anlamasını sağlayan öğretici belgelerdir.
Atatürk ile ilgili anılar ise kitaba ayrı bir zenginlik kattığı gibi O’nun bağımsızlık mücadelesindeki farklı özelliklerine de ışık tutmaktadır.
Bir örnek verelim: İngiltere, Fransa ve ABD, Atatürk aleyhine yaptıkları psikolojik propagandada, direnişi kırmak için; “Mustafa Kemal’in arkasına takılmakta ne fayda görüyorsunuz? Bir gün sıkışınca İttihatçılar gibi sizi bırakıp kaçmayacağına emin misiniz?” diye sorarlar.
Bu soruyu bir komutanın aktarması üzerine Atatürk’ün verdiği cevap:
“Başarılı olacağıma eminim. Fakat uzak bir ihtimalle başarılı olamazsam, çekile çekile sağ kalanlarla vatanın son noktasına kadar savaşarak canlarımızı veririz. Milletimizden sağ kalanlardan birisi çıkar da mezarımızın başına;
“çalıştılar,
Kazanamadılar,
Feda Oldular!”
diye bir taş dikerse işte bizim mükâfatımız bu olur.”