Eğitimde, öğretim yöntemlerinin, öğrenci özelliklerine göre şekillendirilmesi, uzun yıllardır tartışılan ve geliştirilen bir konu olmuştur. Bununla birlikte, seviye temelli sınıflar modelinin yaygın bir eğitim yöntemi olarak kullanılmasına rağmen, bu sistemin öğrencilere sunduğu fırsatlar genellikle sınırlıdır ve dezavantajları oldukça fazladır.Birçok okul ve öğretmen, öğrencileri farklı bilgi ve beceri seviyelerine göre gruplar ve sınıflar oluşturarak onları belirli bir hızda öğretmeyi hedefler. Ancak bu model, öğrenciler arasındaki farklılıkları gidermek yerine genellikle öğrencilerin daha dar bir çerçevede sıkışıp
Eğitimde, öğretim yöntemlerinin, öğrenci özelliklerine göre şekillendirilmesi, uzun yıllardır tartışılan ve geliştirilen bir konu olmuştur. Bununla birlikte, seviye temelli sınıflar modelinin yaygın bir eğitim yöntemi olarak kullanılmasına rağmen, bu sistemin öğrencilere sunduğu fırsatlar genellikle sınırlıdır ve dezavantajları oldukça fazladır.Birçok okul ve öğretmen, öğrencileri farklı bilgi ve beceri seviyelerine göre gruplar ve sınıflar oluşturarak onları belirli bir hızda öğretmeyi hedefler. Ancak bu model, öğrenciler arasındaki farklılıkları gidermek yerine genellikle öğrencilerin daha dar bir çerçevede sıkışıp kalmalarına ve Travmaya neden olduğu için ilerleyen yaşamlarında çeşitli bağımlılıklara ve kronik mutsuzluğa neden olabilir. Her öğrencinin kendi hızına göre ilerleyebileceği bir eğitim sistemi önerildiğinde, farklı hızlarda öğrenen öğrenciler bir arada olmanın zorlukları ortaya çıkar.
Bu kitabın amacı, Seviye Temelli Sınıfların Ötesinde bakış açısına odaklanarak, eğitimin daha kapsayıcı, yaratıcı ve sürdürülebilir bir şekilde nasıl düzenlenebileceğini keşfetmektir. Eğitim dünyasında, farklı seviyelere hitap eden sınıfların genellikle birbirini tekrarlayan ve monolitik olan öğrenme süreçlerine neden olduğu sıklıkla gözlemlenmiştir. Ancak, ne öğrencinin eğitsel geçmişi, ne öğrenme hızları, ne de diğer bireysel özellikleri tamamen sabittir. İşte tam bu noktada, ortak öğrenme şekilleri ve ortak mizaç anlayışının bu modele yeni bir bakış açısı getireceğini öne sürüyorum.
Birçok sınıfta öğrenciler, akademik seviyelerine bakılmaksızın ortak deneyimler paylaşabilir, birbirlerinden öğrenebilir ve bu süreç sayesinde farklı bakış açıları kazana- bilirler. Harmanlanmış sınıflar, öğrencilerin sadece belirli seviyelerde değil, çeşitli beceri ve özelliklere sahip bir şekilde bir araya gelerek daha zengin ve farklı bir öğrenme deneyimi yaşamasını sağlar. Burada önemli olan bir başka nokta da, öğrencilerin farklı seviyelerdeki bilgilerini ve becerilerini paylaştıkça, birbirlerine etkileşimli bir şekilde öğretme fırsatı bulacak olmalarıdır. Bu, yalnızca akademik açıdan değil, sosyal beceriler ve empati geliştirme noktasında da öğrenciler için eşsiz bir fırsattır.