Gençliğini sallanan bir ipte asılı tutan Kenan, kitap kurdu olan bir fahişe Sokratpare, sahte bir krallığın içinde çocukluğunu yitiren Erol, prenseslikten gerçek hayata terfi eden Amber, gizemini Huzur Köyü’ne yuvalayan Kırıkçı Abdullah ve hayatın “ahlâk”ı anlatılıyor “Şey”de.
Mehtap Şafak, “Ahlâksızlar ülkesinde, ahlâklı olma”ya çalışanların hikâyesini birbirinden ilginç karakterler ve çarpıcı diyaloglarla dillendiriyor. Toplumsal olarak çocukluk dönemlerinden itibaren çarpık iletişim problemleri ve bilinçsiz davranışlarla şekillenen insanlığa vurgu yaparak sağlıklı görünüme bürünen ilişkileri sorguluyor. Kulağımızın duyduğu, gözümüzün gördüğü her olayın karakterimize nasıl etki ettiğini romanın akıcı üslubuyla fark ettirmeden sez
Gençliğini sallanan bir ipte asılı tutan Kenan, kitap kurdu olan bir fahişe Sokratpare, sahte bir krallığın içinde çocukluğunu yitiren Erol, prenseslikten gerçek hayata terfi eden Amber, gizemini Huzur Köyü’ne yuvalayan Kırıkçı Abdullah ve hayatın “ahlâk”ı anlatılıyor “Şey”de.
Mehtap Şafak, “Ahlâksızlar ülkesinde, ahlâklı olma”ya çalışanların hikâyesini birbirinden ilginç karakterler ve çarpıcı diyaloglarla dillendiriyor. Toplumsal olarak çocukluk dönemlerinden itibaren çarpık iletişim problemleri ve bilinçsiz davranışlarla şekillenen insanlığa vurgu yaparak sağlıklı görünüme bürünen ilişkileri sorguluyor. Kulağımızın duyduğu, gözümüzün gördüğü her olayın karakterimize nasıl etki ettiğini romanın akıcı üslubuyla fark ettirmeden sezdiriyor yazar.
Yeni yüzyılın maskelerini, keyifli cümlelerle izlemek ve şaşkınlığa düşerek düşünmek için “Şey”de konaklayıp, ruhumuza yeni bir şekil vermemizi sağlayan sıra dışı bir eser.