Bir pazar sabahı Rıfat günlerin aynı kaba damlamadığını fark etti.?Günler damlıyor ama aynı kaba değil," dedi. Gökyüzüne baktı: Boştu.Hiç bulut yoktu, aslında hiçbir şey yoktu. Çağımızın çıplak güneşi herşeyi yok etmişti, enginliği, bulutları ve kuşları... Maviyi bile yok etmişti,sonra da sırasıyla diğer renkleri, bazı sesleri, kelimeleri ve anlamları.İnsan bu yoklukta yeni bir şey söyleyemez, olsa olsa kendini tekrarederdi.Rıfat, zamanımızın bir kahramanı gibi, bir niteliksiz adam gibi, bir aylakadam, bir lüzumsuz adam gibi, bir ?R." gibi, geziyor hayatın içinde.Hayat, arada Rıfat'ın dükkânına da uğruyor.Rıfat, filmleri, kitapları, hayalleri, fikirleri, dertleri, mes'eleleri degeziyor. Ortaya sorulmuş soruları üzerine alınıyor, bazı. Neyin peşindebu adam?Rıfat, bir hikâyenin içinde midir, anlamaya çalışıyor, insanın birhikâyenin içinde olduğunu anlamasının yolunu arıyor...Seyrek yağmura şemsiye açılır mı?