Türk Dünyası ve eski Sovyetler coğrafyasında olduğu gibi dünyanın başka ülkelerinde de çoğu bilimci tarafından
genelde pejoratif yaklaşılan veya yok sayılan; ancak Sibirya coğrafyasında en az 40.000 yıldır var olduğundan
söz edilebilen Şamanizm, kendi not ve konuşmalarında görüldüğü üzere laik Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu
Ulu Önder Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından Şamanî din adıyla bahsedilerek Türklerin eski inancı
olarak kabul edilmiştir. Atatürkün önemsediği Ziya Gökalp da Şamanizm için zaman zaman Türk dini demiş,
demokrat ve feminist olarak tanımladığ
Türk Dünyası ve eski Sovyetler coğrafyasında olduğu gibi dünyanın başka ülkelerinde de çoğu bilimci tarafından
genelde pejoratif yaklaşılan veya yok sayılan; ancak Sibirya coğrafyasında en az 40.000 yıldır var olduğundan
söz edilebilen Şamanizm, kendi not ve konuşmalarında görüldüğü üzere laik Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu
Ulu Önder Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından Şamanî din adıyla bahsedilerek Türklerin eski inancı
olarak kabul edilmiştir. Atatürkün önemsediği Ziya Gökalp da Şamanizm için zaman zaman Türk dini demiş,
demokrat ve feminist olarak tanımladığı eski Türklerin yaşadığı dönem için Şamanizm devri ifadesini kullanmış,
günümüzde eserlerinde Şaman Türkçe değildir diye belirtme gereksinimi duyan yazarların aksine Şaman
sözcüğünün Kam kelimesinden türediğini savunmuştur. Prof. Dr. A. Zeki Velidi Togan, Prof. Abdülkdir İnan, Prof.
Dr. Yusuf Ziya Yörükan ve Hüseyin Nihal Atsız gibi önemli Türk düşünür ve bilimcilerin de Şamanizmi Türklerin
kadim dini olarak değerlendirdikleri belirtilebilir.Bu denli kadim dönemlere dek inen Şamanizm ile milliyetçilik etkileşimi bağlamında Sibirya Türk toplumlarının sosyolojik olarak araştırılmasına dayalı bu kitap, ezelden beri Sibiryada yaşayan Hakas, Altay, Tıva, Şor, Tofalar vd. Sibiryalı Türk toplumlarının örneğinde nesnel bir tarihsel perspektif içerisinde gerçekleştirilen bir araştırmaya dayanmaktadır.
Türkiye ve Türk halklarının yaşadıkları tüm ülke ve bölgelerde Şamanizm dini dışında da çeşitli inanç sistemlerinin
ve mezheplerin varlığı söz konusudur. Bununla birlikte bu dinî bölünmelerin, çeşitli seviyelerde çatışmalara ve
açık veya kapalı çekişmelere yol açtığını görmezlikten gelmek hiç de kolay değildir. Bütün bu nedenlerden ötürü
din ve milliyetçi akımlar arasındaki etkileşimin sosyolojik olarak ele alınması ve irdelenmesi sosyal bilimlerde
önemini koruyan bir düşünsel faaliyet alanını temsil etmekte, bundan sonra da temsil etmeye devam edeceği
tahmin edilmektedir. Türkolojide pek konuşulmayan, ancak bu eserde hem eski hem de özgün ve güncel kaynaklara dayanarak ele alınan Şamanizm ve onun bir reforme edilen biçimi olarak kabul edilen Burhanizm ile milliyetçilik arasındaki dün ve bugün cereyan eden etkileşim sürecine ışık tutan bu kitabın genel olarak Türklük tarihine merak duyanlara ve özellikle Türk inanç ve kültür alanında araştırma yapan bilimcilere yararlı olacağı, ilgilerini çekeceği ümit
edilmektedir.
Elinizde tuttuğunuz Sibirya Türklerinde Şamanizm ve Milliyetçilik adlı bu eser; aslen Sibirya yerlisi olup İç Asyada
kağanlık kuran ve yüksek uygarlığın en önemli göstergesi olan yüzlerce yazıt ve binlerce maddi kültür nesnesi ile
kurgan bırakan eski Türklerden Şaman inançlı Yenisey Kırgızlarının torunları olan Hakas Türklerinin soyundan
gelen ve araştırmalarına günümüzde de sürdüren Dr. Timur B. Davletov tarafından, daha önce çeşitli bilimcilerce
Sibiryada kaleme alınan çok sayıda özgün kaynaktan oluşan literatüre dayalı olarak meydana getirilmiş ve değerli
okur ve araştırmacıların hizmetine sunulmuştur.