Işıltılı Şanghay’da Bir Canavar Uyanıyor…
Yıl 1926. Şanghay karmaşanın uğultularıyla çalkalanıyor.
İki çete arasındaki kan davası şehrin sokaklarını kırmızıya boyuyor, şehri kaosun elinde çaresiz bırakıyor.
Kanunun üzerinde bir güce sahip olan Kızıl Çete’nin vârisi Juliette Cai tüm bu karmaşanın kalbindedir. Tek rakipleri Beyaz Çiçekler’le aralarındaki mücadele yıllardır sürüyordur ve her hareketin arkasından da Juliette’in ilk aşkı, Beyaz Çiçekler’in vârisi Roma Montagov çıkıyordur.
Işıltılı Şanghay’da Bir Canavar Uyanıyor…
Yıl 1926. Şanghay karmaşanın uğultularıyla çalkalanıyor.
İki çete arasındaki kan davası şehrin sokaklarını kırmızıya boyuyor, şehri kaosun elinde çaresiz bırakıyor.
Kanunun üzerinde bir güce sahip olan Kızıl Çete’nin vârisi Juliette Cai tüm bu karmaşanın kalbindedir. Tek rakipleri Beyaz Çiçekler’le aralarındaki mücadele yıllardır sürüyordur ve her hareketin arkasından da Juliette’in ilk aşkı, Beyaz Çiçekler’in vârisi Roma Montagov çıkıyordur.
İki çetenin üyeleri de kendi boğazlarını parçalamaya başladığında herkesin kafası karışır ve şehirde fısıltılar dolaşmaya başlar. İnsanlar delilikten, bir tür hastalıktan ve gölgelerin arasındaki bir canavardan bahsediyordur. Ölümler arttıkça Juliette ve Roma silahlarını, hırslarını, nefretlerini kenara bırakıp birlikte çalışmak zorunda kalır; çünkü eğer bu deliliği durduramazlarsa iki çeteye de yönetebilecekleri bir şehir kalmayacaktır.