“Şiir nedir? Müziğin sesle ilişkisi neyse, şiirin dille ilişkisi odur. Şiir, özel kılınmış dildir. Özel kılındığı için hatırlanacak ve değerli görülecektir. Elbette ki her zaman bu şekilde işlemez. Yüzyıllar boyunca binlerce şiir unutulup gitmiştir. Ama bu kitap unutulmayanlar hakkındadır.”
John Carey, yaklaşık dört bin yıl önce yazılmış, hayatta kalan en eski şiirlerden bugün yazılanlara kadar dünyanın en bilindik şiirlerinin ardındaki hikâyeleri anlatıyor. Carey, eserleriyle dünyaya bakışımızı şekillendiren Dante, Chaucer, Shakespeare, Whitman ve Yeats gibi şairleri inceliyor. Ayrıca bir şiiri en başta “harika” yapan şeyin ne olduğunu
“Şiir nedir? Müziğin sesle ilişkisi neyse, şiirin dille ilişkisi odur. Şiir, özel kılınmış dildir. Özel kılındığı için hatırlanacak ve değerli görülecektir. Elbette ki her zaman bu şekilde işlemez. Yüzyıllar boyunca binlerce şiir unutulup gitmiştir. Ama bu kitap unutulmayanlar hakkındadır.”
John Carey, yaklaşık dört bin yıl önce yazılmış, hayatta kalan en eski şiirlerden bugün yazılanlara kadar dünyanın en bilindik şiirlerinin ardındaki hikâyeleri anlatıyor. Carey, eserleriyle dünyaya bakışımızı şekillendiren Dante, Chaucer, Shakespeare, Whitman ve Yeats gibi şairleri inceliyor. Ayrıca bir şiiri en başta “harika” yapan şeyin ne olduğunu sorgulamaya başlayan Derek Walcott, Marianne Moore ve Maya Angelou gibi daha yeni şairlere de yer veriyor.
Hem genç hem de yaşlı okuyucular için bu kısa tarih, dünyadaki şiirlerin zenginliğine ve onları daha da cazip kılan anlaşılması zor niteliğe ışık tutuyor.