Bilim dünyasında yenilik ve değişimleri paylaşabilmek, izleyebilmek ve tartışabilmek için anadilinde üretilmiş bilimsel yazılardaki bilgilerin yine anadili konuşucularınca kavranması ve bu yolla başka bir üretim sürecinin başlatılması gerekmektedir. Bunun ilk basamağı da derinlikli anlamakla ilerlemesi beklenen bilimsel düşünme sistematiğinin kendi kendinelik değeri çerçevesinde aracısız olarak gerçekleşmesidir. Bu doğrultuda, elinizdeki kitapta ayrı bir alan olarak ortaya çıkmasından bu yana yalnızca kendi sınırlarını değil, ilişkili olduğu diğer disiplinlerin de sınırlarını aşan ve birçok alanın ortak paydasında konumlanan Dilbilim, gen
Bilim dünyasında yenilik ve değişimleri paylaşabilmek, izleyebilmek ve tartışabilmek için anadilinde üretilmiş bilimsel yazılardaki bilgilerin yine anadili konuşucularınca kavranması ve bu yolla başka bir üretim sürecinin başlatılması gerekmektedir. Bunun ilk basamağı da derinlikli anlamakla ilerlemesi beklenen bilimsel düşünme sistematiğinin kendi kendinelik değeri çerçevesinde aracısız olarak gerçekleşmesidir. Bu doğrultuda, elinizdeki kitapta ayrı bir alan olarak ortaya çıkmasından bu yana yalnızca kendi sınırlarını değil, ilişkili olduğu diğer disiplinlerin de sınırlarını aşan ve birçok alanın ortak paydasında konumlanan Dilbilim, geniş oylumlu alt alanlarıyla ele alınmaktadır. Tüm bölümler ilgili alanın ne olduğu, tarihçesi, temel terim ve kavramları, amaçları, neden böyle bir alanın bulunduğu, alandaki başat ve güncel araştırmalar, kuramsal/genel dilbilime katkısı/alana yönelik bulguların dil kuramları açısından nasıl yorumlanabileceği, alanın -varsa- türleri ve/ya alt ulamlarının neler oldukları gibi pek çok bilgiyi içinde barındırmaktadır. Deyim yerindeyse çölde vaha niteliği taşıyan bu kitap yalnızca dilbilim araştırmacılarına değil, verili olanla verili olmayanı anlama serüvenine eşlik etmek isteyen tüm okurların zihinsel kavrayışlarına yol gösterecek bir kaynaktır.
“İyi işlenmiş bir bilim, iyi kurulmuş bir dilden ibarettir.” –Condillac