“Dünyanın tüm alışveriş merkezleri cebimizde geziyoruz artık. Bir kredi kartı ve bir akıllı telefonla, istediğimiz an istediğimiz her şeye ulaşabiliyoruz. Peki bunun sonucunda ne oluyor? Çok basit; hastalanıyoruz. Bunun adı da aşırı tüketim hastalığı ve bana kalırsa günümüzdeki en tehlikeli hastalık boyutuna çoktan geldi bile. Fakat çoğumuz bu tehlikenin henüz farkına varamadık.”
Tüketim kültürünün perisi, tükettikçe özel olacağımızı fısıldıyor kulağımıza, “imaj her şeydir” diyor. Daha özel, daha güzel, daha güçlü, daha ayrıcalıklı olmak için tüketiyoruz; vitrinlerin, neonların göz alıcı ışıltısında birörnek renklere büründüğümüzü fark etmiyoruz bile… Tükettikçe mutsuzlaşıyoruz, sosyal medyadaki aksimiz tam tersini söylese de… Yaln
“Dünyanın tüm alışveriş merkezleri cebimizde geziyoruz artık. Bir kredi kartı ve bir akıllı telefonla, istediğimiz an istediğimiz her şeye ulaşabiliyoruz. Peki bunun sonucunda ne oluyor? Çok basit; hastalanıyoruz. Bunun adı da aşırı tüketim hastalığı ve bana kalırsa günümüzdeki en tehlikeli hastalık boyutuna çoktan geldi bile. Fakat çoğumuz bu tehlikenin henüz farkına varamadık.”
Tüketim kültürünün perisi, tükettikçe özel olacağımızı fısıldıyor kulağımıza, “imaj her şeydir” diyor. Daha özel, daha güzel, daha güçlü, daha ayrıcalıklı olmak için tüketiyoruz; vitrinlerin, neonların göz alıcı ışıltısında birörnek renklere büründüğümüzü fark etmiyoruz bile… Tükettikçe mutsuzlaşıyoruz, sosyal medyadaki aksimiz tam tersini söylese de… Yalnız kendimizi değil, doğayı, tekmil canlıları da yok ediyoruz.
Durma Çabala hareketinin öncüsü Selen Baranoğlu, aşırı tüketim hastalığının teşhis ve tedavi yöntemlerini sunduğu bu kitapta, hem bireysel hem küresel anlamda iyileşmenin reçetesini veriyor.