Öyküleriyle Romantizm akımını, gotik öykü türünü, 19. yüzyıl edebiyatını ve hatta klasik müziği derinden etkileyen E. T. A. Hoffmann Sıradan Şeylerin Fısıltısı’yla okurlarını tekinsiz, yarı karanlık bir dünyaya çağırıyor.
Katı akılcılığa, ağır sanayileşmeye, kalabalıklar arasındaki yalnızlığa, sıradanlığa karşı duygular, doğadaki güzellik ve hikmet, kimsesizlik anlamına gelmeyen bir bireysellik, sıra dışılık, olağanüstülük ve illaki aşk... Bildik dünyaya karşı tekinsiz âlem, sıradan şeylerin fısıltısına karşı Hoffmann’ın fantastik ve neşeli çılgınlığı!
Sıradan şeylerin davetkâr fısıltılarına kulak asmayın, gözlerinizi kapatın. Baktığınız karanlıkta daha önce hiç görmediğiniz şeyler göreceksiniz...
“Uyku hayatımızı ele ge
Öyküleriyle Romantizm akımını, gotik öykü türünü, 19. yüzyıl edebiyatını ve hatta klasik müziği derinden etkileyen E. T. A. Hoffmann Sıradan Şeylerin Fısıltısı’yla okurlarını tekinsiz, yarı karanlık bir dünyaya çağırıyor.
Katı akılcılığa, ağır sanayileşmeye, kalabalıklar arasındaki yalnızlığa, sıradanlığa karşı duygular, doğadaki güzellik ve hikmet, kimsesizlik anlamına gelmeyen bir bireysellik, sıra dışılık, olağanüstülük ve illaki aşk... Bildik dünyaya karşı tekinsiz âlem, sıradan şeylerin fısıltısına karşı Hoffmann’ın fantastik ve neşeli çılgınlığı!
Sıradan şeylerin davetkâr fısıltılarına kulak asmayın, gözlerinizi kapatın. Baktığınız karanlıkta daha önce hiç görmediğiniz şeyler göreceksiniz...
“Uyku hayatımızı ele geçirdiğinde, rüya mutlulukla ve özgürce köpürüyor, harekete geçiyor; bizim için daha geniş bir hayat başlıyor, uzak ruhsal dünyanın tezahürlerini hissetmekle kalmayıp zamanın ve mekânın üzerinde yüzerek onları gerçekten tanıyoruz.”