Cumhuriyet’in 100 yılı, siyasi düşünceler bakımından bir zenginlik mi serer önümüze yoksa bir yavanlık mı? Elinizdeki derleme, hem yüceltici hem “iç karartıcı” önyargılardan uzak durmaya çalışarak, Cumhuriyet Türkiye’sinin 100 yılında deveran eden siyasal tartışmaların .eleştirel bir envanterini ortaya koymayı amaçlıyor Söz konusu düşünce akımları, kendi özgül meseleleri yanında, bir yandan da hepsini yatay kesen bazı gerilim eksenleri üzerinde konumlandılar: özgünlük-taklitçilik, evrensellik-yerlilik/ millilik, sağ-sol, devamlılık-kopuş… Yine hepsine damgasını vuran
Cumhuriyet’in 100 yılı, siyasi düşünceler bakımından bir zenginlik mi serer önümüze yoksa bir yavanlık mı? Elinizdeki derleme, hem yüceltici hem “iç karartıcı” önyargılardan uzak durmaya çalışarak, Cumhuriyet Türkiye’sinin 100 yılında deveran eden siyasal tartışmaların .eleştirel bir envanterini ortaya koymayı amaçlıyor Söz konusu düşünce akımları, kendi özgül meseleleri yanında, bir yandan da hepsini yatay kesen bazı gerilim eksenleri üzerinde konumlandılar: özgünlük-taklitçilik, evrensellik-yerlilik/ millilik, sağ-sol, devamlılık-kopuş… Yine hepsine damgasını vuran bir ortak vasıf, acilcilikti. Okur, tek tek akımların kendi gündemlerini analiz eden yazılarda, bu ortak karakteristiklerin de izini sürebilecektir. Aynı gündemlere farklı düşünsel çerçevelerin bağlamı içinden bakmak da, ülkenin birçok temel ve “ezeli” meselesinin daha geniş bir perspektiften görülmesini sağlayacaktır.
Düşünce özgürlüğünün hep kısıtlı olduğu, düşünceye saygı ve sevgi bakımından pek yüz ağartıcı sayılmayacak bir yüz yıldan söz ediyoruz. Derleme, bu deneyimin muhasebesinin, bizzat bu kısıtların, bu darlığın sorunsallaştırmasına katkıda bulunması umuduyla hazırlandı.