Çağımızın en önemli siyaset düşünürlerinden biri olan Francis Fukuyama’dan, modern demokratik toplumların kökenlerine dair dönüm noktası niteliğinde bir çalışma Bir zamanlar neredeyse tüm insan toplumları kabileler halinde örgütlenmişti, ancak zaman içinde, bu toplumların pek çoğu barışı sürdürebilen ve tüm vatandaşlar için geçerli olan yasaları koruyabilen merkezî devlet de dâhil olmak üzere yeni siyasi kurumlar geliştirdi. Bazıları bunu daha ileri taşıyarak hesap sorulabilir hükümetler meydana getirdi. Biz her ne kadar artık kanıksamış olsak da bu kurumlar
Çağımızın en önemli siyaset düşünürlerinden biri olan Francis Fukuyama’dan, modern demokratik toplumların kökenlerine dair dönüm noktası niteliğinde bir çalışma Bir zamanlar neredeyse tüm insan toplumları kabileler halinde örgütlenmişti, ancak zaman içinde, bu toplumların pek çoğu barışı sürdürebilen ve tüm vatandaşlar için geçerli olan yasaları koruyabilen merkezî devlet de dâhil olmak üzere yeni siyasi kurumlar geliştirdi. Bazıları bunu daha ileri taşıyarak hesap sorulabilir hükümetler meydana getirdi. Biz her ne kadar artık kanıksamış olsak da bu kurumlar günümüzün gelişmekte olan ülkelerinin pek çoğunda mevcut değildir veya işlevini yerine getirememektedir. Bu durum, dünyanın geri kalanı için felaket niteliğinde sonuçlar doğurabilmektedir. Çok satan Tarihin Sonu ve Son İnsan kitabının yazarı olan Francis Fukuyama, günümüzün temel siyasi kurumlarının nasıl geliştiğine dair kapsamlı bir anlatım sunuyor. Siyasi Düzenin Kökenleri primat atalarımız arasındaki siyaset ilişkisiyle başlıyor ve kabile toplumlarının ortaya çıkışını, Çin’de ilk modern devletin büyümesini, hukukun üstünlüğünün Hindistan ile Ortadoğu’da uygulanmaya başlamasını ve Avrupa’da siyasi hesap sorulabilirliğin gelişmesini anlatarak Fransız Devrimi’nin arifesine kadar ilerliyor. Tarih, evrimsel biyoloji, arkeoloji, ekonomi gibi alanlardaki geniş kapsamlı bilgi birikiminden yararlanan Fukuyama, Siyasi Düzenin Kökenleri’nde demokratik toplumların kökenleri hakkında yeni içgörüler sunuyor ve siyasetin doğasını ve hoşnutsuzluğa neden olan taraflarını sorgulayan bir çalışma ortaya koyuyor.