“… Devlet Denetleme Kurulunu görevlendirdim, çok sıkı talimatlarım oldu. Onlar da çok çalıştı, rapor da yayımlandı. Bunlar savcılığa, ilgili kurumlara verildi. O ara, bu çalışmalardan rahatsız olanlar oldu. Bana da iletildi…” – Abdullah GÜL
“… Allah ömür verse de bugünlere gelse idi, bugünkü iktidarı da hizaya sokabilecek güçte idi, düşüncesi ve ikazı ile…” – Bülent ARINÇ
“… Buna literal olarak tanışma demek doğru olmaz ama o bizi bilmese de biz onu çok iyi biliyorduk. O bizim ‘Reisimiz’di…” – Erkan MUMCU
“… Küçük odaya geçerken ben de yanında gittim. ‘Bizim arkadaşın işini halledin, başka bir şey istemiyorum.’ dedi. Kastettiği ‘Abdullah Çatlı’ idi…” – Erol DOK
“… Türkiye’de gelecekte simge olabilecek, kendi işler
“… Devlet Denetleme Kurulunu görevlendirdim, çok sıkı talimatlarım oldu. Onlar da çok çalıştı, rapor da yayımlandı. Bunlar savcılığa, ilgili kurumlara verildi. O ara, bu çalışmalardan rahatsız olanlar oldu. Bana da iletildi…” – Abdullah GÜL
“… Allah ömür verse de bugünlere gelse idi, bugünkü iktidarı da hizaya sokabilecek güçte idi, düşüncesi ve ikazı ile…” – Bülent ARINÇ
“… Buna literal olarak tanışma demek doğru olmaz ama o bizi bilmese de biz onu çok iyi biliyorduk. O bizim ‘Reisimiz’di…” – Erkan MUMCU
“… Küçük odaya geçerken ben de yanında gittim. ‘Bizim arkadaşın işini halledin, başka bir şey istemiyorum.’ dedi. Kastettiği ‘Abdullah Çatlı’ idi…” – Erol DOK
“… Türkiye’de gelecekte simge olabilecek, kendi işlerine yaramayacak olan kişileri tasfiye etme hareketi oldu, alan temizleme işi. Bu işin içinde derin güçler var, MOSSAD-CIA var. FETÖ var…” – Fermani ALTUN
“... Her yerde emperyalizmin, Türkiye üzerine hesapları olanların tekerine çomak soktu...
Onu ehlîleştiremeyeceklerini biliyorlardı. Sonunda kaza süsü verilmiş bir cinayetle onu yok ettiler...” – İrfan SÖNMEZ
“... Bütün hayatı normalmiş gibi hep Musa’nın yanında yer almakla ve her zaman Nemrutlara, firavunlara, Ebu Cehillere, yezitlere karşı çıkmakla geçmiş ve aslan gibi de ruhunu teslim etmiştir...” – Mahir DAMATLAR
“... ‘Neden seni öldürsünler?’ dedim. ‘Bana vur diyorlar, karıştır diyorlar.’ dedi. ‘Hayır.’ dedim, bunlardan bir şey çıkmayacağını yaşayarak gördüm.’ dedi. Anlıyorum ki o dönemde Muhsin Bey’i kullanamıyorlardı, öyle anlıyorum bu sözlerini...” – Mahmut IŞIK
“...Yazıcıoğlu da bütün hayatını bir cephedeymiş gibi yaşadı. 1980 öncesinin o kaotik dönemindeki hayatını ortaya koyarak yapmış olduğu mücadelesini Mamak zindanlarında, ondan sonraki siyasi hayatında çizgisini hiç değiştirmeden devam ettirdi...” – Nuri GÜRGÜR