Kanallar açmak Montrö’yü deler mi?
Montrö’den milyarlarca dolar kazanmak mümkün mü?
Boğazlarımızdan geçen gemilerin yükleri arttı mı?
Montrö, Türkiye’nin yumuşak karnı mı?
Montrö, boğazların tapusu mu?
Montrö, boğazların kilidi mi?
Montrö kalkarsa ne olur? Boğazlar ve İstanbul elden mi çıkar?
Montrö’nün feshi ya da değiştirilmesi sadece Türkiye’nin mi elinde?
Gemilerin geçişine izin verip vermemek Türkiye’nin yetkisinde mi?
Yunanistan, gemilerin geçişine izin vermeyebilir mi?
Yunanistan, Montrö’nün feshini isteyebilir mi?
Montrö kalkarsa herkes elini kolunu sallayarak mı geçer?
Atatürk, Fatih Sultan Mehmet Han’dan sonra İstanbul’un ikinci Türk fatihidir.
Montrö bir denge ve
Kanallar açmak Montrö’yü deler mi?
Montrö’den milyarlarca dolar kazanmak mümkün mü?
Boğazlarımızdan geçen gemilerin yükleri arttı mı?
Montrö, Türkiye’nin yumuşak karnı mı?
Montrö, boğazların tapusu mu?
Montrö, boğazların kilidi mi?
Montrö kalkarsa ne olur? Boğazlar ve İstanbul elden mi çıkar?
Montrö’nün feshi ya da değiştirilmesi sadece Türkiye’nin mi elinde?
Gemilerin geçişine izin verip vermemek Türkiye’nin yetkisinde mi?
Yunanistan, gemilerin geçişine izin vermeyebilir mi?
Yunanistan, Montrö’nün feshini isteyebilir mi?
Montrö kalkarsa herkes elini kolunu sallayarak mı geçer?
Atatürk, Fatih Sultan Mehmet Han’dan sonra İstanbul’un ikinci Türk fatihidir.
Montrö bir denge ve barış unsurudur.
Neden Montrö Sözleşmesi’nin feshi gündeme getiriliyor? Türkiye bilinçli olarak mı köşeye sıkıştırılıyor?
Montrö kalkarsa ne yapmalıyız? Nasıl bir rejim uygulamalıyız?
Savaşın ve barışın büyük ustası olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1930’larda büyük devletler arasında oluşan çıkar uyuşmazlıklarını ve büyük bir savaş ihtimalini çok iyi değerlendirerek, Karadeniz’de kıyıdaş olan ve olmayan devletlerin çıkarları arasında makul ve adil bir denge kuran Montrö Sözleşmesi’nin akdine öncülük etmiş, böylece esasen Türk egemenliğinde bulunan Boğazların gayri askerî statüden de çıkarılmasını sağlamakla kalmayıp, Karadeniz’in muhtemel bir savaşta büyük devletlerin çatışma alanı haline gelmesini de önleyen bir barış ve istikrar rejiminin kurulmasını sağlamıştır.
Montrö Sözleşmesi bu yönüyle tüm zamanların meydan okumalarına dayanmış, İkinci Dünya Savaşı’nda, Soğuk Savaş döneminde, Sovyetler Birliği’nin dağılması ve NATO’nun Karadeniz’e sahildar yeni üyelerle genişlemesi gibi yeni risk ve gerilimleri içeren son on yıllar dâhil her dönemde kimsenin bozmaya kalkışamadığı uluslararası bir güvenlik unsuru olmaya devam etmiştir.
Osman Paksüt
Emekli Büyükelçi ve AYM Eski Başkan vekili