Sosyolojinin kurucularından Emile Durkheim, yazılarından ve kimi diyaloglarından oluşturulan bu seçkide sosyolojinin diğer sosyal bilimlerle arasında bulunan bağlantılara ve ayrımlara dikkat çekerek, bu bilimin amaçlarını ve işlevlerini tartışmaya girişiyor. Bu nedenle Sosyoloji ve Eylem başlıklı bu seçki, onun birey, eylem, sosyal kurumlar, toplum ve en önemlisi toplumculuk hakkındaki düşüncelerini ve kimi kaygılarını açıklıkla ifade ettiği bir içerik taşıyor.
“Sosyoloji bireye, imparatorluk içinde bir başka imparatorluk değil, bir organizmanın organı olduğunu ve bu organ olma rolünü titizlikle yerine getirmesinin güzelliğini gösterir. Başka bireyle karşılıklı dayanışma ve bağımlılık içinde olmanın, yalnız kendi-kendisine ait olma
Sosyolojinin kurucularından Emile Durkheim, yazılarından ve kimi diyaloglarından oluşturulan bu seçkide sosyolojinin diğer sosyal bilimlerle arasında bulunan bağlantılara ve ayrımlara dikkat çekerek, bu bilimin amaçlarını ve işlevlerini tartışmaya girişiyor. Bu nedenle Sosyoloji ve Eylem başlıklı bu seçki, onun birey, eylem, sosyal kurumlar, toplum ve en önemlisi toplumculuk hakkındaki düşüncelerini ve kimi kaygılarını açıklıkla ifade ettiği bir içerik taşıyor.
“Sosyoloji bireye, imparatorluk içinde bir başka imparatorluk değil, bir organizmanın organı olduğunu ve bu organ olma rolünü titizlikle yerine getirmesinin güzelliğini gösterir. Başka bireyle karşılıklı dayanışma ve bağımlılık içinde olmanın, yalnız kendi-kendisine ait olmamanın hiçbir eksiklik getirmediğini duyumsatır. Kuşkusuz bu düşünce, ancak nüfusun derin katmanlarında yaygınlaşınca gerçekten etkin olur. Ama bunun için bizim bu düşünceleri üniversitede bilimsel olarak hazırlamamız gereklidir. Bu sonuca ulaşmaya gücümün yettiğince katkıda bulunmaya çalışmak, benim baş kaygım olacaktır ve bunu biraz olsun başarırsam, benim için bundan büyük bir mutluluk olmayacaktır.”
Emile Durkheim