“…şiiri tanımlamak zorundaysam ve şiir hakkında kendimi oldukça şüpheli hissediyorsam, ondan çok emin değilsem, şöyle bir şey söylerim: ‘Şiir, sanatsal biçimde birbirine örülen sözcükler aracılığıyla güzelin ifadesidir.’ Bu tanım, bir sözlük ya da ders kitabı için yeterince iyi olabilir, ancak hepimiz bunun çok zayıf olduğunu hissederiz. Çok daha önemli bir şey var –bizi yalnızca şiir yazmayı denemeye değil, ayrıca ondan keyif almaya ve onun hakkında her şeyi bildiğimizi hissetmeye devam etmeye teşvik edebilen bir şey. Şiirin ne olduğunu bilmemizdir bu. Çok iyi biliyoruz ki, şiiri başka sözcüklerle tanımlayamayız, tıpkı kahvenin tadını, kırmızı ya da sarı rengini, ya da öfkenin, aşkın, nefretin, gün doğumunun, günbatımının ya da ülkemize
“…şiiri tanımlamak zorundaysam ve şiir hakkında kendimi oldukça şüpheli hissediyorsam, ondan çok emin değilsem, şöyle bir şey söylerim: ‘Şiir, sanatsal biçimde birbirine örülen sözcükler aracılığıyla güzelin ifadesidir.’ Bu tanım, bir sözlük ya da ders kitabı için yeterince iyi olabilir, ancak hepimiz bunun çok zayıf olduğunu hissederiz. Çok daha önemli bir şey var –bizi yalnızca şiir yazmayı denemeye değil, ayrıca ondan keyif almaya ve onun hakkında her şeyi bildiğimizi hissetmeye devam etmeye teşvik edebilen bir şey. Şiirin ne olduğunu bilmemizdir bu. Çok iyi biliyoruz ki, şiiri başka sözcüklerle tanımlayamayız, tıpkı kahvenin tadını, kırmızı ya da sarı rengini, ya da öfkenin, aşkın, nefretin, gün doğumunun, günbatımının ya da ülkemize duyduğumuz sevginin anlamını tanımlayamadığımız gibi.”