Tango daha önce de gördüğümüz gibi milongayla başlamış, milongadan doğmuş, başlarda cesur ve mutlu bir dansmış. Sonradan tangonun takati kesilmiş ve hüzünlenmiş, hatta Ernesto Sabato’nun yakın zamanda çıkardığı bir kitapta, “Tango, dansı yapılan hüzünlü bir düşüncedir,” gibi bir laf dahi geçiyor. İki lafa, iki sözcüğe dikkat çekmek istiyorum. Öncelikle, “düşünce”. Tango bir düşünceye karşılık gelmiyor bence, daha derin bir şeye, bir duyguya tekabül ediyor. Sonra da ilk tangolara uyarlanması kesinlikle mümkün olmayan “hüzünlü” sıfatı.
Borges herkesi etkiledi. Onu hiç okumayanları bile.
Nicole Krauss
Tango daha önce de gördüğümüz gibi milongayla başlamış, milongadan doğmuş, başlarda cesur ve mutlu bir dansmış. Sonradan tangonun takati kesilmiş ve hüzünlenmiş, hatta Ernesto Sabato’nun yakın zamanda çıkardığı bir kitapta, “Tango, dansı yapılan hüzünlü bir düşüncedir,” gibi bir laf dahi geçiyor. İki lafa, iki sözcüğe dikkat çekmek istiyorum. Öncelikle, “düşünce”. Tango bir düşünceye karşılık gelmiyor bence, daha derin bir şeye, bir duyguya tekabül ediyor. Sonra da ilk tangolara uyarlanması kesinlikle mümkün olmayan “hüzünlü” sıfatı.
Borges herkesi etkiledi. Onu hiç okumayanları bile.
Nicole Krauss