Tanrı’nın Karısı, tanrısallıkla dünyevilik arasında bir aşk hikâyesini konu ediniyor. Amanda Michalopoulou bu romanıyla okura güç, hükmetme, gerçeklik ve inanç konularına dair çarpıcı bir edebi manifesto sunuyor. İsimsiz bir kadın anlatıcı tarafından yazılan metin, inancın doğası üzerine felsefi bir inceleme olmasının yanı sıra kurgunun ve yaratıcılığın sınırlarını zorlayan özgün bir deneme. Fazlalıktan arındırılmış cümleleri ve kışkırtıcı konusuyla modern dünya edebiyatının ustaca yazılmış parlak bir örneği.
Arkadaşlarım hayatımda neler olduğunu soruyorlardı. Umursamaz bir şekilde omuzlarımı sallayıp “Ben evliyim, ama size kocamın kim olduğunu söyleyemem. Çok ünlü biri ve özel hayatının gizli kalmasından hoşlanıyor,” diyordum. Akı
Tanrı’nın Karısı, tanrısallıkla dünyevilik arasında bir aşk hikâyesini konu ediniyor. Amanda Michalopoulou bu romanıyla okura güç, hükmetme, gerçeklik ve inanç konularına dair çarpıcı bir edebi manifesto sunuyor. İsimsiz bir kadın anlatıcı tarafından yazılan metin, inancın doğası üzerine felsefi bir inceleme olmasının yanı sıra kurgunun ve yaratıcılığın sınırlarını zorlayan özgün bir deneme. Fazlalıktan arındırılmış cümleleri ve kışkırtıcı konusuyla modern dünya edebiyatının ustaca yazılmış parlak bir örneği.
Arkadaşlarım hayatımda neler olduğunu soruyorlardı. Umursamaz bir şekilde omuzlarımı sallayıp “Ben evliyim, ama size kocamın kim olduğunu söyleyemem. Çok ünlü biri ve özel hayatının gizli kalmasından hoşlanıyor,” diyordum. Akıllarına gelen oyuncuları ve futbolcuları sayıyorlardı. Taşraya özgü konuşmalarını küçümsüyordum. İşte Tanrı’nın karısı bu kadar gururluydu.