Bir tür, bir bütün olarak doğal düzenin çıkarları için kendini yok eder mi; eğer bunu yapmasaydı, yaşam kendisi de dahil olmak üzere herkes için dayanılmaz olur muydu? Doğuştan gelen hastalıklar, salgın hastalıklar ya da veba salgını gibi ‘hatalar’ yaşam dengesinin korunması için gerekli midir? Bu hataların düzeltilmesi uzun vadede çözülenden çok daha ciddi sorunlara yol açmayacak mıdır? Ve bu sorunların çözümü de daha fantastik zorluklar yaratmayacak mıdır?
Britanyalı din filozofu, yazar, Hint felsefesi ve Zen Budizmi üzerine en yetkin uzmanlardan biri olan Alan Watts, Taoizm ve Zen Budizmi’nde Doğa
Bir tür, bir bütün olarak doğal düzenin çıkarları için kendini yok eder mi; eğer bunu yapmasaydı, yaşam kendisi de dahil olmak üzere herkes için dayanılmaz olur muydu? Doğuştan gelen hastalıklar, salgın hastalıklar ya da veba salgını gibi ‘hatalar’ yaşam dengesinin korunması için gerekli midir? Bu hataların düzeltilmesi uzun vadede çözülenden çok daha ciddi sorunlara yol açmayacak mıdır? Ve bu sorunların çözümü de daha fantastik zorluklar yaratmayacak mıdır?
Britanyalı din filozofu, yazar, Hint felsefesi ve Zen Budizmi üzerine en yetkin uzmanlardan biri olan Alan Watts, Taoizm ve Zen Budizmi’nde Doğa ve İnsan kitabında benlik ile öteki, ruh ile madde arasındaki ayrımların yerini daha bütüncül bir görme biçimine bıraktığı alternatif bir insan ve evren vizyonu sunuyor.
Alan Watts, doğanın bir parçası olmadığımız yanılsamasına, zihnin bir şekilde bedenden üstün olduğu, duygularımıza karşı güvensiz olduğumuz varsayımlarına meydan okuyor.
Hiçbir modern şehir, malzemeyi seven insanlar tarafından yapılmış gibi görünmez.