“Müthiş... Dönüm noktası... Hayli gerçekçi ve önemli... Son derece güncel ve inandırıcı... Şu anda dünyayı kasıp kavuran değişimlerin derinliğini ve kapsamını tam olarak kavrayan ilk kitap.”
— George Gilder, The Washington Post Book World
Francis Fukuyama, Soğuk Savaş’tan ve Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra liberal demokrasinin yükselişiyle birlikte, insanlığın sadece tarihte yeni bir aşamaya geçmekle kalmayıp aynı zamanda tarihin sonuna ulaştığını ileri sürüyor:
Buna göre insanın siyasi evrimi son noktasına gelmiştir ve Batı’nın liberal demokra
“Müthiş... Dönüm noktası... Hayli gerçekçi ve önemli... Son derece güncel ve inandırıcı... Şu anda dünyayı kasıp kavuran değişimlerin derinliğini ve kapsamını tam olarak kavrayan ilk kitap.”
— George Gilder, The Washington Post Book World
Francis Fukuyama, Soğuk Savaş’tan ve Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra liberal demokrasinin yükselişiyle birlikte, insanlığın sadece tarihte yeni bir aşamaya geçmekle kalmayıp aynı zamanda tarihin sonuna ulaştığını ileri sürüyor:
Buna göre insanın siyasi evrimi son noktasına gelmiştir ve Batı’nın liberal demokrasisi nihai yönetim biçimi olarak evrenselleşmektedir.
Fukuyama, tarihin evrimsel bir süreç olarak görülmesi gerektiğini savunuyor, bu anlamda tarihin sonu liberal demokrasinin tüm uluslar için nihai hükümet biçimi olduğu anlamına gelmektedir. Fukuyama’ya göre liberal demokrasi, Fransız Devrimi’nden bu yana herhangi bir alternatiften daha iyi bir sistem olduğunu etik, politik ve ekonomik açılardan defalarca kanıtlamıştır ve dolayısıyla ondan başka bir sisteme ilerleme söz konusu olmayacaktır.
Francis Fukuyama’nın köktendincilik, politika, bilimsel ilerleme, etik kodlar ve savaş üzerine yaptığı ileri görüşlü analizi, Soğuk Savaş’ın sonu için olduğu kadar günümüz dünyası için de önem taşımaya devam ediyor. Tarihin Sonu ve Son İnsan, modern bir klasik olma niteliği taşıyor.