Yıl 1875, Londra. İnadı ve öfkesiyle nam salmış, alın terinden bihaber Devon’a, birçok kişinin uğruna canını vereceği bir haber müjdelenmişti: Kontluk unvanı! Kardeşi West de dahil, etrafındaki herkes bu unvanı, varlık ve itibar emaresi olarak değerlendiriyordu. Oysa bunun Devon’a tek getirisi; nefret ettiği kuzeninin taze dulu Kathleen, çeyizleri bile hazırlanmamış, dünyadan uzak büyütülmüş üç genç kız ve tam dört yüz yıldır ailenin canına okuyan Eversby Manastırı olmuştu. Fakat herkesin aklına geleni yapmak ve kolay yolu seçmek ona göre değildi. O, ne de olsa bir Ravenel idi...
“Sanırım oyunun bu kısmında,” dedi West keyiften dört köşe olmuş hâlde, “soylu kahramanımız genç hanımların imdadına koşup günü kurtarmaya ve her şeyi yol
Yıl 1875, Londra. İnadı ve öfkesiyle nam salmış, alın terinden bihaber Devon’a, birçok kişinin uğruna canını vereceği bir haber müjdelenmişti: Kontluk unvanı! Kardeşi West de dahil, etrafındaki herkes bu unvanı, varlık ve itibar emaresi olarak değerlendiriyordu. Oysa bunun Devon’a tek getirisi; nefret ettiği kuzeninin taze dulu Kathleen, çeyizleri bile hazırlanmamış, dünyadan uzak büyütülmüş üç genç kız ve tam dört yüz yıldır ailenin canına okuyan Eversby Manastırı olmuştu. Fakat herkesin aklına geleni yapmak ve kolay yolu seçmek ona göre değildi. O, ne de olsa bir Ravenel idi...
“Sanırım oyunun bu kısmında,” dedi West keyiften dört köşe olmuş hâlde, “soylu kahramanımız genç hanımların imdadına koşup günü kurtarmaya ve her şeyi yoluna koymaya geliyor.”
Devon baş ve işaretparmaklarının ucuyla gözlerinin kenarlarını ovaladı. “Gerçek şu ki West, istesem bile bu kahrolası mülkü veya genç hanımları kurtaramam. Daha önce hiç kahraman olmadım ve olmaya da niyetim yok.”
Meşhur inadıyla çıktığı bu yolda, “kahramanımız” sandığı kadar kararlı olabilecek mi?