Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan Behçet Necatigil’in mektup kitapları dizisine önemli cilt daha eklendi.
Tercümemi Nasıl Buldunuz? adıyla yayımlanan kitap, edebiyat tarihi açısından özel bir derleme. Behçet Necatigil’in Alman akademisyenler Otto Spies, Annemarie Schimmel, Horst Wilfrid Brands ve Avusturyalı Türkolog Andreas Tietze’yle 1940’lı yıllarda başlayıp 1970’lerin ortasına dek süren mektuplaşmaları bu isimlerin edebiyat dünyalarına ışık tutarken, zamanla gelişen dostluklara da tanıklık ediyor.
Mektuplarda ülkeler ve kültürler arasında sağlam köprüler kurmuş ve olanakları ölçüsünde adeta birer “edebiyat ajanı” gibi çalışmış değerli insanların tutkulu çabalarını görüyoruz.
Serenad Demirhan’ın yayına hazır
Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan Behçet Necatigil’in mektup kitapları dizisine önemli cilt daha eklendi.
Tercümemi Nasıl Buldunuz? adıyla yayımlanan kitap, edebiyat tarihi açısından özel bir derleme. Behçet Necatigil’in Alman akademisyenler Otto Spies, Annemarie Schimmel, Horst Wilfrid Brands ve Avusturyalı Türkolog Andreas Tietze’yle 1940’lı yıllarda başlayıp 1970’lerin ortasına dek süren mektuplaşmaları bu isimlerin edebiyat dünyalarına ışık tutarken, zamanla gelişen dostluklara da tanıklık ediyor.
Mektuplarda ülkeler ve kültürler arasında sağlam köprüler kurmuş ve olanakları ölçüsünde adeta birer “edebiyat ajanı” gibi çalışmış değerli insanların tutkulu çabalarını görüyoruz.
Serenad Demirhan’ın yayına hazırladığı Tercümemi Nasıl Buldunuz? dersler çıkarılacak bir kaynak niteliğinde.
Kitaptan bazı pasajlar:
Necatigil’den Tietze’ye: “Müktesebatımı aşan bazı güçlüklere rastlayacağım tabiîdir. Onları iznin olursa bir kâğıda toplar, bir mektupla sana sorarım. Görüyorsun ya, deniz aşırı ülkelerde bile benim gibi bir sırnaşıktan kurtulamayacaksın.”
Tietze’den Necatigil’e: “Şimdilik İstanbul’da sana rica edecek angaryam yok, fakat ihtimal, istediğinden çok bulunacaktır daha sonraları.”
Schimmel’den Necatigil’e: “Umarım siz de sevincime katılırsınız. Bugün Doğu şiiri üzerine olan dersimi sizden ve Cahit Külebi’den şiirlerle bitirdim, ‘Nebel/Duman’ ve ‘Wind/Rüzgâr’la. Dersin zirvesi ‘Nebel’ oldu –hem Şarkiyatçılık konusunda ön eğitim alan dinleyicilerin hem de yeni başlayan öğrencilerin ortak görüşü.”
Necatigil’den Schimmel’e: “Hele ‘Duman’ın geniş bir alâka topladığı haberi karşısında sanat uğruna bugüne kadar harcadığım emeklerin en büyük, en aziz mükâfatını almış gibi oldum. Denizler, mesafeler aşırı bir yerde bir şiirimin yankılar yarattığını, benim onu yazarken hissettiğim hâlin uzak gönüllere de aşılandığını duymak; ne bahtiyarlık!”