Cumhuriyet döneminin en merkeziyetçi hükümetlerinden birisinin tüm özerk kuruluşları ve çalışmaları itibarsızlaştırdığı, aşındırdığı bir yönetim biçemi (üslubu) gelişmiş durumda. Yargı dahil kuvvetler ayrılığı büyük ölçüde törpülenmiş, her türlü denge ve denetleme olgusu olabildiğince yok edilmeye çalışılmış ve bunu özellikle 2007´den beri yoğun bir şekilde yaşamış bulunuyoruz.
Ya cumhurbaşkanının keyfi, ceberut istibdadına oy vereceksiniz ya da koalisyon hükümetlerinin kurulması için geçen nafile çabaları, yönetilemez bir Türkiye´ye gitmek için destekleyeceksiniz. Burhan Kuzu ´´istikrara değil kaosa oy verdiler´´ dedi. Ben hafif değiştiriyorum, 7 Haziran´da isdibdata değil, koalisyona oy verdiler, 1 Kasım´da koalisyona değil, istibdata oy verdiler. Gelmiş olduğumuz nokta temel itibarıyla bu. Bu tercih 7 Haziran´dan sonra Cumhurbaşkanı ve partisinin yönettiği bir istibdat rejimine, ´´ya razı olursunuz. ya da size hükümet de kurdurtmayız, koalisyon da yaptırmayız ve dolayısıyla kaosu tercih etmiyorsanız, bize oyverin´´ şekline dönüştü. Şu anda bir alaturka başkanlık istibdatı olarak bir yeni tür Abdülhamit rejiminin siyasal yapısına doğru evirilmeye başlamış durumdayız.