Toplumsal ilişki nedir? İnsanın bir ‘‘özü’’ var mıdır? Ne tür akrabalık sistemleri mevcuttur? Hâsılı, anropoloğun gözünde toplumsal yaşamın temelleri nelerdir? Sosyal bilimlerin hem saha araştırmalarının hem de sorgulamalarının merkezindeki bu soruları ele alan Maurice Godelier bu kitabında insan varoluşunun beş önkoşulunu tanımlıyor. Yazar’a göre insan, en başından beri hem biyolojik hem toplumsal hem de tarihsel bir varlıktır. Eğer böyleyse, kültürün insan varoluşuna sonradan ‘‘eklendiği’’ iddiası temelsizdir. İnsanlar toplumsal bağları ne bir anda keşfetmiş ne de bir sözleşme vasıtasıyla ansızın toplumu ‘&lsquo
Toplumsal ilişki nedir? İnsanın bir ‘‘özü’’ var mıdır? Ne tür akrabalık sistemleri mevcuttur? Hâsılı, anropoloğun gözünde toplumsal yaşamın temelleri nelerdir? Sosyal bilimlerin hem saha araştırmalarının hem de sorgulamalarının merkezindeki bu soruları ele alan Maurice Godelier bu kitabında insan varoluşunun beş önkoşulunu tanımlıyor. Yazar’a göre insan, en başından beri hem biyolojik hem toplumsal hem de tarihsel bir varlıktır. Eğer böyleyse, kültürün insan varoluşuna sonradan ‘‘eklendiği’’ iddiası temelsizdir. İnsanlar toplumsal bağları ne bir anda keşfetmiş ne de bir sözleşme vasıtasıyla ansızın toplumu ‘‘kurmuştur’’. İnsan doğal olarak sosyal bir türdür, toplum halinde yaşamayı sonradan keşfetmemiştir. Ancak bu belirlenim insan gerçekliğinin tamamını da kapsamaz çünkü buna bir de tarih eklenir. Ne söylenirse söylensin tarihin bir sonu yoktur. Tarih, bireyler için olduğu kadar toplumlar için de her zaman ucu açık bir mümkünler uzamıdır.