José Saramago’nun çocukluk deneyimlerinden
taşıdığı izlerle tartışmasız en kişisel, en mahrem
yapıtı. Hayal dünyasının yatağını oluşturan anıların
kök tuttuğu amansız bir coğrafyanın insanlarını
anlatıyor. Yirminci yüzyılın başında Portekiz’in
güneyindeki Alentejo eyaletinde yaşayan MauTempo ailesinin üç kuşak süren hikâyesi boyunca,
hayat mücadelesi veren yoksul ve topraksız
köylülerin maruz kaldıkları sömürüye ve
uğradıkları onca zulüm ve işkenceye rağmen hiç
kaybetmedikleri isyan ve direniş ruhuna ta
José Saramago’nun çocukluk deneyimlerinden
taşıdığı izlerle tartışmasız en kişisel, en mahrem
yapıtı. Hayal dünyasının yatağını oluşturan anıların
kök tuttuğu amansız bir coğrafyanın insanlarını
anlatıyor. Yirminci yüzyılın başında Portekiz’in
güneyindeki Alentejo eyaletinde yaşayan MauTempo ailesinin üç kuşak süren hikâyesi boyunca,
hayat mücadelesi veren yoksul ve topraksız
köylülerin maruz kaldıkları sömürüye ve
uğradıkları onca zulüm ve işkenceye rağmen hiç
kaybetmedikleri isyan ve direniş ruhuna tanıklık
ediyoruz.
Saramago’nun deyimiyle “yaşam karşısında
takınılan doğal ağırbaşlılık” Alentejo’nun uçsuz
bucaksız düzlüklerindeki çetin koşullar içinde başlı
başına bir erdeme dönüşüyor.