Türk aydınlanmasının öncülerinden Mahmut Esat Bozkurt’a göre: “Dinle devlet birbirinden ayırt edilmedikçe din devlete direktiflerini veriyor ve zalim hükümdarlarla onların tabilerinin elinde bir tahakküm vasıtası oluyordu. Hükümdarların ve onların hükümetlerinin en fena hareketleri dinle meşru gösteriliyordu.”
Hatta Mahmut Esat Bozkurt’un okuduğu Mecma ül-edeb adlı bir risaleye göre: “Padişah, halife zalim olsa da ona itaat gerekir. Çünkü her millet layık olduğu idareyi bulur kaidesi şeriatın esasıdır. Bunun aksine hareket edenler kâfir olurlar.”
Özdemir İnce, Türk Aydınlanması
Türk aydınlanmasının öncülerinden Mahmut Esat Bozkurt’a göre: “Dinle devlet birbirinden ayırt edilmedikçe din devlete direktiflerini veriyor ve zalim hükümdarlarla onların tabilerinin elinde bir tahakküm vasıtası oluyordu. Hükümdarların ve onların hükümetlerinin en fena hareketleri dinle meşru gösteriliyordu.”
Hatta Mahmut Esat Bozkurt’un okuduğu Mecma ül-edeb adlı bir risaleye göre: “Padişah, halife zalim olsa da ona itaat gerekir. Çünkü her millet layık olduğu idareyi bulur kaidesi şeriatın esasıdır. Bunun aksine hareket edenler kâfir olurlar.”
Özdemir İnce, Türk Aydınlanması ve Laiklik’in ilk bölümünde, Tanzimat’tan Birinci Meşrutiyet’e, İttihat Terakki’den Cumhuriyet’in ilanına ve Cumhuriyet Devrimleri’ne kadar aydınlanma mücadelesinin siyasi ve ideolojik temellerini inceliyor. İkinci bölümde ise aydınlanmanın temeli olarak laikliğe ve özellikle AKP döneminde Türk siyasetinin laiklik karşıtı faaliyetlerine ışık tutuyor.