Halkbilimi, doğumdan ölüme kadar insanların yaşamında yer alan maddi ve manevi bütün kültür öğelerini bilimsel olarak derleyen, araştıran, değerlendiren ve bunların sistematik bir açıklamasını yaparak insanlığın kültür tarihini ve özellikle halk kültürünün genel gelişme kurallarını inceleyen, kültürler arasındaki benzerlik ve farklılıkları belirleyip ortaya koyan, gerektiğinde de bu bilimsel sonuçları halkın yararına olacak biçimde düzenleyip halka aktaran bir bilim dalıdır. Halkbilimi insanların yaşadığı kesimi ve çevreyi daha iyi tanımasını, yorumlamasını ve değerlendirmesini sağlayarak halkın düşünce, duygu ve sezgisinin temeldeki karakteristiklerini yakalamasını sağlar. Halkbilimi, halk yaşamının temel dinamiklerini, töre ve geleneklerini, tutum ve davranışlarını, yaratı ve becerilerini, sevgi ve beğenilerini inceleyip araştırarak ulusal kültürün doğru bir biçimde işlenmesine, değerlendirilmesine ve yorumlanmasına önemli katkılarda bulunur. Halkbilimi ürünlerinde Anadolu insanının dünya görüşünü, yaşama biçimini, bireysel ve toplumsal sorunlarını görürüz. Türk halkbiliminin temel sorunlarını bütün boyutlarıyla ele alan ve çağdaş bir yaklaşımın yardımıyla kavrayıp çözüme vardıran, köklü ve bilimsel bir politikanın ana çizgileri de henüz belirlenmemiştir. Halkbilimi, kültürel yaşamın bütününü inceleyen bir disiplindir. Kültürün sürekliliği kadar değişmesini ve bu değişmeye neden olan çeşitli etmenleri de çözümlemek temel amacıdır. Halkbilimi bir toplumun kültürünün temelini oluşturur. Halkbilimi kültürün gelişimine uyum sağlayarak zaman içerisinde değişikliğe uğrar. Halk yaşamını enine boyuna araştırmada, bir ülke halkını oluşturan çoğunluğun ortak ve yaygın davranış kalıplarını, yaşama biçimini, belirli olaylar ve durumlar karşısındaki tavrını; çevresini ve dünyayı algılayışını açıklamada; geleneksel ve törensel yaşamını düzenleyen, zenginleştiren, renklendiren beceri, beğeni, yaratı, töre, kurum ve kurumlaşmayı göz önüne sermede; bir ucuyla geçmişe, bir ucuyla da zamanımıza uzanan gelenekler, görenekler, âdetler zincirini saptamada; bu zincirin köstekleyici ya da destekleyici halkalarını tek tek belirlemede; bunlardan özgün ve çağdaş yaratmalar çıkarmada halkbilimin rolü ve önemi birinci derecededir. Bu kitapta Türk halkbiliminin kültürel değişim ve gelişim bakış açısıyla genel çerçevesi çizildikten sonra ürünlerinin tanıtılması amaçlandı. Birinci bölümde; halkbilimine genel bakış, ikinci bölümde; halk edebiyatı ve halkbiliminin kaynakları, üçüncü bölümde; halkbiliminde bazı terim ve
kavramlar, dördüncü bölümde; halkbilimi alan araştırma teknikleri, beşinci bölümde; halkbilimi kuram ve yöntemleri, altıncı bölümde; Anadolu halkbilimini besleyen İslâmiyet öncesi inanç sistemleri - öğretiler - dinler, yedinci bölümde;halk kültüründe sosyal normlar, yaptırımlar ve davranış türleri, sekizinci bölümde; halk kültüründe geçiş dönemleri (doğumevlenme - ölüm), dokuzuncu bölümde; halkbilgisi, onuncu bölümde; bayramlar, törenler, kutlamalar, on birinci bölümde; inanışlar, on ikinci bölümde; oyun, çocuk oyunları, halk oyunları, on üçüncü bölümde; mutfak kültürü, on dördüncü bölümde; günümüzde kültürel değişim ve gelişimle yeniden
yapılanan halkbilimine genel bakış, on beşinci bölümde; halk kültürünü kümeleme kılavuzu ve alan araştırması derleme soru örneklerine yer verildi. Halkbilimiyle ilgili olarak araştırmacılar, bugüne kadar birçok önemli araştırma yaptılar. Onlara şükran borçluyuz. Bu tür çalışmalarda eksiklerin bulunması kaçınılmazdır. Alanla ilgili çalışanların katkıları bize daha sonraki çalışmalarımızda rehber olacaktır.