18. yüzyıl sonlarıyla 19. yüzyıl başlarına ait halay çekenleri betimleyen A. I. Melling, halk danslarımız için en eski ve gerçeğine çok yakın görsellere imza atmış: Sıra başında mendil sallayan, davul, zurna ve saz eşliğinde oynayanlar, seyredenler... Bu oyunlar, Türklüğün geçmişi, yolculukları, durak yerleri, yayılma ve etkileme-etkilenme alanları kadar eski ve köklüdür. Dinsel boyutundan, gösterim boyutuna Türk halk oyunlarının yozlaşmadan yaşamaya, yaşatılmaya ihtiyacı var.
Metin And 1962’de Dionisos ve Anadolu Köylüsü ile 1964’te Türk Köylü Dansları’nı yayıml
18. yüzyıl sonlarıyla 19. yüzyıl başlarına ait halay çekenleri betimleyen A. I. Melling, halk danslarımız için en eski ve gerçeğine çok yakın görsellere imza atmış: Sıra başında mendil sallayan, davul, zurna ve saz eşliğinde oynayanlar, seyredenler... Bu oyunlar, Türklüğün geçmişi, yolculukları, durak yerleri, yayılma ve etkileme-etkilenme alanları kadar eski ve köklüdür. Dinsel boyutundan, gösterim boyutuna Türk halk oyunlarının yozlaşmadan yaşamaya, yaşatılmaya ihtiyacı var.
Metin And 1962’de Dionisos ve Anadolu Köylüsü ile 1964’te Türk Köylü Dansları’nı yayımlayarak “ihtiyaçlara cevap aramak amacıyla” bu alanda da cesur adımlar attı. Geçmiş ve günceli, gösterim sanatları, mitolologya, halkbilimi ve “dans” tarihi açısından gününe ve bugüne göre yeni görüşlerle inceledi. Bu iki kitap, aynı kalemden çıkmış ve birbirinin kardeşi olarak görülmeye değer örnek çalışmalardır.
Her bilginin önünde, yenileri ortaya çıktıkça eskimeye yüz tutma eğilimi vardır. Ancak doğru yol ve doğru yöntemlerle başlatılmış eski araştırmalar, öneriler, dikkat çekmeler her zaman değerlerini korumuştur. Türk Köylü Dansları da evrensel bakış açısıyla yerli olana yönelmenin güzel örnekleriyle doludur. Yeni önermeler için görsellerle zenginleştirilmiş olarak okuyucuyla bir kez daha buluşuyor.