Bir milletin sosyal yapısı, ekonomik - kültürel hayatı ve devlet teşkilâtı çok mükemmel olabilir. Ama bunların özellikle dış tehlikelere karşı korunması ve devam ettirilmesi için güçlü bir askeri düzene de ihtiyaç vardır. Asker millet olan Türklerin, en büyük hususiyetlerinden birisi de savaşçılıklarıdır.
Türk tarihine ait kaynaklara göre savaş ve ordu komutanlığı sadece erkeklerin işi değildi. Kadınlar, birliklere veya ordulara kumanda edebildikleri gibi, at üstünde okları, yayları ve kılıçları ile savaşlara katılıyordu. Savaşmak Türkler için bir sanat hâlini almıştı. Türk ordusunun, diğer kavimlerin askeri yapılarından farklı olan üç yönü vardı: Türk ordusu ücretli değildi, daimiydi ve temelde süvarilerden oluşuyordu.
Bir milletin sosyal yapısı, ekonomik - kültürel hayatı ve devlet teşkilâtı çok mükemmel olabilir. Ama bunların özellikle dış tehlikelere karşı korunması ve devam ettirilmesi için güçlü bir askeri düzene de ihtiyaç vardır. Asker millet olan Türklerin, en büyük hususiyetlerinden birisi de savaşçılıklarıdır.
Türk tarihine ait kaynaklara göre savaş ve ordu komutanlığı sadece erkeklerin işi değildi. Kadınlar, birliklere veya ordulara kumanda edebildikleri gibi, at üstünde okları, yayları ve kılıçları ile savaşlara katılıyordu. Savaşmak Türkler için bir sanat hâlini almıştı. Türk ordusunun, diğer kavimlerin askeri yapılarından farklı olan üç yönü vardı: Türk ordusu ücretli değildi, daimiydi ve temelde süvarilerden oluşuyordu.
Türkler, tarih sahnesine çıktıkları ilk zamanlardan itibaren savaşçı bir ruha sahip olmalarıyla ün kazanmışlardır. Çocuk denecek yaştan itibaren ok ve yay kullanımında uzmanlaşmış, özellikle at binme konusunda yeryüzünün sayılı milletlerinden biri olarak gösterilmişlerdir. Bu kabiliyetler, tüm dünyanın, Türklerin askeri başarıları nezdinde söyledikleri içinden yalnızca birkaçıdır. Birçok devlet kurmuş ve geniş coğrafyalara hâkim olmuş olan Türkler, elbette ki askeri tarih anlamında dünyanın en köklü milletlerinden biridir.
Tarih sahnesine asker olarak çıkan Türkler, 21. yüzyılda da “asker millet” olmayı sürdürmekte ve söz konusu vatan olduğunda geriye kalan hiçbir şeyin önemli olmadığını her fırsatta göstermektedirler.