Türk siyasal hayatının, Tanzimat Fermanı’nın ilanından bugüne kadar olan uzun geçmişinin ana hatlarını kronolojik olarak açıklayan ve belli ölçülerde analiz eden bu çalışmada, tarihsel akışta önemli, çok partili siyasi hayata geçişle birlikte iç ve dış dinamiklerin belirleyiciliğinde meydana gelen toplumsal dönüşümlerin doğal sonucu olan siyasal çatışmalar eşliğinde, siyasal hayatın sürekli bir istikrar arayışı içindeki döngüsüne de yoğunlaşılıyor. Türk siyasal hayatının uzun seyrine dair yeni bir dönemlendirme önerisini de içeren bu çalışmanın, aslında kopuşlarla birlikte aslında b
Türk siyasal hayatının, Tanzimat Fermanı’nın ilanından bugüne kadar olan uzun geçmişinin ana hatlarını kronolojik olarak açıklayan ve belli ölçülerde analiz eden bu çalışmada, tarihsel akışta önemli, çok partili siyasi hayata geçişle birlikte iç ve dış dinamiklerin belirleyiciliğinde meydana gelen toplumsal dönüşümlerin doğal sonucu olan siyasal çatışmalar eşliğinde, siyasal hayatın sürekli bir istikrar arayışı içindeki döngüsüne de yoğunlaşılıyor. Türk siyasal hayatının uzun seyrine dair yeni bir dönemlendirme önerisini de içeren bu çalışmanın, aslında kopuşlarla birlikte aslında bir süreklilik olduğu hususu vurgulanıyor ve 18. Yüzyılın son çeyreğinde başlayan Türk modernleşmesinin dönüm noktaları olan: Tanzimat, Birinci ve İkinci Meşrutiyet’le Cumhuriyet'in oluşumu ve bu oluşumu hazırlayan dinamikler anlatılıyor. Cumhuriyet dönemindebugünün arka planını ortaya koymaya çabaladığı; siyasal hayatta belirleyici olanın bireyler mi yoksa nesnel süreçler mi olduğuna yönelik kadim soruya bir cevap arayışı olduğu da söylenebilir. Çalışma, eski dünya düzeninin tasfiye edilmeye başlandığı bu dönemde, coğrafyayla kader arasındaki ilişkiyi en sık ve durmaksızın yaşayan ülkenin, iç siyasete ilişkin gelişmelerinin de böylesine bir dinamikten bağımsız çözümlenemeyeceğini ortaya koyuyor.