Adnan Menderes Hükümeti'ne 27 Mayıs 1960'ta askerî müdahale ile yönetimden el çektirilmesi, Türk siyasi tarihinin yirmi yıllık dönemini şekillendirecek gelişmelere neden olmuştur. Askerî müdahale sonrasında hazırlanan ve Türk demokrasi tarihinde liberal açılımlara öncülük eden 1961 Anayasası'na, dünyada yükselen Marksizm dalgası da eklenince Türk solu hızlı mesafe kaydetmiştir. 1968 dünya gençlik eylemleriyle ise sol kesimin aktivitesi zirve noktasına ulaşmıştır. Bu dönemde sosyalist eğilimin Türkiye İşçi Partisi ile siyasallaşması, aydın kadrosunun ve basın-yayın organlarının devrim pl
Adnan Menderes Hükümeti'ne 27 Mayıs 1960'ta askerî müdahale ile yönetimden el çektirilmesi, Türk siyasi tarihinin yirmi yıllık dönemini şekillendirecek gelişmelere neden olmuştur. Askerî müdahale sonrasında hazırlanan ve Türk demokrasi tarihinde liberal açılımlara öncülük eden 1961 Anayasası'na, dünyada yükselen Marksizm dalgası da eklenince Türk solu hızlı mesafe kaydetmiştir. 1968 dünya gençlik eylemleriyle ise sol kesimin aktivitesi zirve noktasına ulaşmıştır. Bu dönemde sosyalist eğilimin Türkiye İşçi Partisi ile siyasallaşması, aydın kadrosunun ve basın-yayın organlarının devrim planlarıyla öğrenci, işçi, memur vb. örgütler üzerinde genişleme çalışmaları sol düşüncenin kitleselleşmesini sağlamıştır. Türk milliyetçileri bütün bu gelişmeler karşısında kültürel faaliyetleriyle çalışmalarına devam ederken Alparslan Türkeş'in Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisine (CKMP) genel başkan seçilmesiyle Türk milliyetçiliği fikri, siyasal alanda temsil edilmeye başlanmıştır. CKMP'nin 1969'da Milliyetçi Hareket Partisine (MHP) dönüşmesi ise Türk milliyetçiliği düşüncesine ivme kazandırmış, MHP, Marksizme karşı doktriner sağ düşüncenin temsilciğini yapmıştır. Devlet gazetesi, MHP'nin siyasi hayatına başlamasından kısa bir süre sonra yayın hayatına girmiş ve MHP'nin gayri resmî yayın organı olmuştur. Gazete, Türk milliyetçiliğinin fikir inşacılarını ve kanaat önderlerini bünyesinde birleştirirken milliyetçi tabana fikrî rehberlik yapmıştır. Bu çalışma ile Devlet gazetesinin Türkiye'de 1960 sonrasında başlayan ve 1980'li yıllara kadar devam eden toplumsal ve siyasal konjonktürel yapı içerisindeki yeri ve önemi ortaya konulmakta, Türk siyasi tarihi içerisindeki faaliyetlerine odaklanılmaktadır. Zira Devlet gazetesi bir basın-yayın organı sıfatından öte camianın fikri manada çatı örgütü ve kitleye olan etkisiyle de mobilizatör ve koordinatör olarak tanımlanabilir. Çalışmada, MHP'nin ve Devlet gazetesi bünyesinde birleşen milliyetçi kanaat önderlerinin siyasal düzen tasavvurları ile 1980 sonrasındaki siyasi sürecin inşasında etkili oldukları ortaya konmaktadır.