Geçen yüz yıl boyunca Türkiye’de Sevr Antlaşması’nı konu alan çalışmalar kaleme alındıysa da barış görüşmeleri sürecinde Osmanlı Devleti’nin paylaşım tartışmaları ile Sevr Antlaşması’nın Türk ve Batı basınında nasıl yankı bulduğu, bu konuda kimlerin ne söylediği, neler yazıldığı hakkında detaylı bir çalışma yapılmamıştır. Yakın dönem Türkiye tarihi ile elinizdeki kitapta irdelenen konular üzerine uzmanlaşmış meslektaşlarımla birlikte hazırladığımız, Türkiye’de alanında bir ilk olma özelliği taşıyan bu eserde, Birinci Dünya Savaşı’nda İtilaf ve İttifak bloğunda yer alan ülkeler basınının, Osmanlı Hükümet
Geçen yüz yıl boyunca Türkiye’de Sevr Antlaşması’nı konu alan çalışmalar kaleme alındıysa da barış görüşmeleri sürecinde Osmanlı Devleti’nin paylaşım tartışmaları ile Sevr Antlaşması’nın Türk ve Batı basınında nasıl yankı bulduğu, bu konuda kimlerin ne söylediği, neler yazıldığı hakkında detaylı bir çalışma yapılmamıştır. Yakın dönem Türkiye tarihi ile elinizdeki kitapta irdelenen konular üzerine uzmanlaşmış meslektaşlarımla birlikte hazırladığımız, Türkiye’de alanında bir ilk olma özelliği taşıyan bu eserde, Birinci Dünya Savaşı’nda İtilaf ve İttifak bloğunda yer alan ülkeler basınının, Osmanlı Hükümeti’ne sunulan barış şartları ile ilgili yapılan görüşmelere, paylaşımlara, anlaşmazlıklara, hatta Türk Milli Hareketi’ne bakışlarına değinilmektedir.
Dönemin gazetelerinde yayımlanan ve Türkiye’nin paylaşımını gösteren çok sayıda harita ve görselin de yer aldığı bu eser, Sevr Antlaşması’nın, esasında Batı kamuoyunun Türklere ve Türkiye’ye bakışının tarihsel süreçte neredeyse hiç değişmeyen niyetinin en somut şekli, diğer bir ifadeyle zihin dünyasının deşifre edilmiş halini ortaya koymaktadır. Aynı şekilde bu eser, Osmanlı veya daha genel bir tanımlamayla Türkiye diye bir devleti neredeyse tamamen ortadan kaldıran böyle bir antlaşma şartları karşısında Padişahın, İstanbul Hükümeti’nin, bir kısım basının ve kurtuluşu kendi varlığını ortadan kaldıran işgalcilerin insafına sığınmakta gören diğer işbirlikçi çevrelerin Türk milletinin haklarını savunmadaki acizliğini de gözler önüne sermektedir.