"Çok kültürlülüğün bir arada bulunduğu bu coğrafyada, bize özgü bir felsefe geleneğinin tarihselci bir felsefe tarzı doğrultusunda inşa edilebileceğine inanıyorum."
Türkiye'de bir felsefe geleneğinin olup olmadığı hep tartışılagelmiş bir konudur. Ancak, bu konudaki tartışma genellikle indirgemeci bir yaklaşımla sürdürüldüğünden bugüne kadar tatmin edici bir karşılık bulduğu söylenemez.
Doğan Özlem, Türkçede Felsefe'de konunun sanıldığından çok daha fazla boyutu olduğunu gözler önüne seriyor. Kitapta Türkiye'nin ve Türkçenin sahip olduğu birikimden Batı merkezli felsefelerin yayılmacı tutumuna kadar pek çok konu tarihselci bir yaklaşım doğrultusunda enine boyuna ele alınıyor.
Türkçede Felsefe, yakın dönemde günümüz siyasilerince tartışma konusu yapılan, Türkçede felsefe yapılabilir mi, sorusuna da verilmiş doyurucu bir karşılık olarak okunmalı.