Türkiye’nin değişim açısından önemli bir tarihsel kavşağa vardığı bugün, ülkenin siyaseten izleyeceği rotanın geçmişin eleştirel muhasebesinden hareketle belirleneceğini iddia eden Prof. Vedat Bilgin Türkiye Tartışmaları’nda, bu muhasebesini belirli hipotezler altında tartışma açıyor. Batılışmadan moderniteye uzanan tarihsel süreci devlet ve toplum arasındaki ilişkilerden aydınların konumlanışlarına, partilerin oluşum süreçlerinden Türkiye’nin değişim hattının çelişkili dinamiklerine kadar uzanan etraflı bir çerçevede irdeliyor ve bugün yaşanan zihniyet dönüşümünü kendi bakı
Türkiye’nin değişim açısından önemli bir tarihsel kavşağa vardığı bugün, ülkenin siyaseten izleyeceği rotanın geçmişin eleştirel muhasebesinden hareketle belirleneceğini iddia eden Prof. Vedat Bilgin Türkiye Tartışmaları’nda, bu muhasebesini belirli hipotezler altında tartışma açıyor. Batılışmadan moderniteye uzanan tarihsel süreci devlet ve toplum arasındaki ilişkilerden aydınların konumlanışlarına, partilerin oluşum süreçlerinden Türkiye’nin değişim hattının çelişkili dinamiklerine kadar uzanan etraflı bir çerçevede irdeliyor ve bugün yaşanan zihniyet dönüşümünü kendi bakış açısıyla gerekçelendiriyor. “Her olaya benzeri yorumlar yapan, farklı düşünmeyi ve yeni sorular sormayı bir tarafa bırakanların bu çalışmadan hoşlanmayacakları açıktır fakat bildiklerimizin sorgulanması, başka bir yöntemle yorumsanmasına göstereceğimiz tahammül yeni sorulara olduğu kadar yeni cevaplara ulaşmamıza da katkı yapabilir,” diyor yazar.
“Bu çalışma, Türk toplumunun yaşadığı toplumsal yapı değişmeleri bağlamında yaşanan siyasal olayları, ekonomi-politik boyutları itibariyle analiz etmek, sorunların anlaşılması ve muhtelif çıkış yollarının tartışılması maksadıyla yapılmıştır. Bu bakımdan bu kitap bir tarih ya da bir ekonomi çalışması değil, içinde yaşadığımız olayların, yapılan tartışmaların tarihsel zeminini ve yapısal değişmeler içindeki analizinin ekonomi politiğe uzanan boyutlarının araştırmasını içermektedir.
Şimdiye kadar adeta tartışılmadan, ezberlenmiş doğrular olarak kabul edilen hususları sorgulayan, çoğu kere geçersizliğini veya tam aksi yöndeki olguların ortaya çıkmasını sağlayan yeni hipotezler ortaya atılmış, bunlar sırasıyla ele alınıp incelenip, tartışılarak belli neticelere ulaşılmıştır.”