Türkiyede Tütün: Rejiden Tekele; Tekelden Bugüne Nuray Ertürk Keskin ve Melda Yamanı, bu çok önemli yapıtları nedeniyle kutlamak istiyorum.
Bir kere kitap, salt konusu nedeniyle önemlidir. Türkiye ekonomisinin geçmişinin, bugününün kavranmasında kritik bir yeri olan; dünya ekonomisiyle, emperyalizmle ilişkilerinin belirlendiği; birikim rejiminde, dolayısıyla halk sınıflarının kaderlerinde gerçekleşen değişimleri adeta temsil eden tek bir alan, sektör, tema seçilecekse, en uygunlarından biri, herhalde tütün olmalıdır.
Kitabın içindekiler dökümüne, araştırmanın kapsamına, çok zengin kaynaklarına baktığımda, peşinen duyduğum ilginin fazlasıyla hak edilmiş olduğunu anladım. Okudukça da bu değerlendirmem güçlendi; giderek gerçekten heyecanlandırıcı bir yapıta ulaşmanın tadını çıkardım.
Bir kere, Türkiye toplumunun kapitalist dünya sistemiyle eklemlenmesinde, bağlantılarında gerçekleşen ana aşamalar, Keskin ve Yaman tarafından tütünden bağımsız olarak, kısaca da olsa, betimleniyor. Tütün öyküsünün anlatılacağı kritik dönüm noktaları, böylece belirlenmiş oluyor: Osmanlı toplumunun emperyalizme bağımlı bir gelişme sürecine savrulması, Cumhuriyetin Osmanlı mirasını aşma, tasfiye çabaları ve altmış yıl sonunda Türkiyenin dünya kapitalizmi ile yeni bağımlılık ilişkileri oluşturarak (ve neo-liberal çerçevede) bütünleşmesi
Keskin ve Yaman bu aşamaları zengin ayrıntılarla anlatıyorlar; eleştiriyorlar; çözümlüyorlar.
Yazarlar, anlamlı bir adım daha atıyorlar: Öyküyü yerele, alana, kısacası Samsuna taşıyorlar. Yerli, yabancı arşivleri, sözlü tarih yöntemlerini kullanarak Samsunun iktisat tarihine önce genel düzlemde; sonra da tütün bağlamında ışık tutuyorlar.
Türkiyede ve Samsun özelinde üç yüzyıla dağılmış olan tütün öyküsünü, aktörleriyle birlikte bize aktaran, eleştirerek çözümleyen ve halkımızın toplumsal belleğinin canlanmasına böylece katkı yapan Keskin ve Yaman'a, bu önemli, özgün ve çok değerli çalışma için teşekkürler
Korkut Boratav