"...Yaşadığım tuhaf durum, ani bir aydınlanma ve hızlı bir bilinç ışıması neticesinde olmadı. Yavaş yavaş şekillendi, aheste aheste vaziyetini duyurdu. Siz de takdir edersiniz ki bireyin, kendi şahsının var olmadığını anlaması ve kabullenmesi, öyle hemen yenilir yutulur cinsten bir durum değil..."
Cem Balçöz "Türkiye'nin yaşayan en iyi yazarı" olduğunu iddia eden bir paranoid şizofreni hastasıdır. Kuzeni Tekcan ise ağır depresyonlu ve obsesiftir, etrafında gördüğü her şeyi sayma takıntısından muzdariptir.
Bu iki hastanın da terapistliğini yürüten Doktor Nazife, hiç ummadığı bir şekilde şiddet sarmalıyla örülü, kıskançlıkla bezeli, tuhaf bir aşk üçgeninin ortasında bulur kendini.
“Ahlat Ağacı” filminde Nuri Bilge Ceylan’
"...Yaşadığım tuhaf durum, ani bir aydınlanma ve hızlı bir bilinç ışıması neticesinde olmadı. Yavaş yavaş şekillendi, aheste aheste vaziyetini duyurdu. Siz de takdir edersiniz ki bireyin, kendi şahsının var olmadığını anlaması ve kabullenmesi, öyle hemen yenilir yutulur cinsten bir durum değil..."
Cem Balçöz "Türkiye'nin yaşayan en iyi yazarı" olduğunu iddia eden bir paranoid şizofreni hastasıdır. Kuzeni Tekcan ise ağır depresyonlu ve obsesiftir, etrafında gördüğü her şeyi sayma takıntısından muzdariptir.
Bu iki hastanın da terapistliğini yürüten Doktor Nazife, hiç ummadığı bir şekilde şiddet sarmalıyla örülü, kıskançlıkla bezeli, tuhaf bir aşk üçgeninin ortasında bulur kendini.
“Ahlat Ağacı” filminde Nuri Bilge Ceylan’ın, “Taşra Mektubu”na yaptığı referanslar ile gündeme oturan Polat Onat, özünde tutku dolu ve yazma eyleminin yüceliğine kökten bağlı bir yazar.
“Türkiye'nin Yaşayan En İyi Yazarı”; Onat’ın edebi sınırları zorladığı ve karakterleri aracılığıyla yazarlık eyleminin kökenine inmek için keyifli ve trajikomik bir üslup sergilediği, şimdiden klasikler arasında kendine yer bulabilecek denli güçlü bir eser. Kısacası, sıkı bir edebiyat olayı.
Bu değerli eseri Fihrist Kitap olarak siz okurlarımıza sunmanın mutluluğu ile.
İyi okumalar.