“IV. Amenhotep’in "Öğretisi" hakkında neredeyse tüm bildiklerimiz, kralın kendisine atfedilen kısa bir ilahi ve Tall al-‘Amarnah’ daki öğrencisi ve halefi olan Ai'nin Mezarı'nda bulunan daha uzun bir ilahide bulunur.
Ancak onlarda, herhangi bir spritüel öğreti, yaşamın saflığına yönelik herhangi bir tavsiye, günah bilincine ilişkin herhangi bir söz ya da dirilişe ve mezarın ötesinde bir yaşam inancının herhangi bir kanıtını içeren bir ifade bulamamaktayım. Bu ilahiler dışında Atenitlerin bütün dini eserlerinin yok olması elbette mümkündür; fakat gerçek şu ki, modern yazarlar, Atenitlerin dini
“IV. Amenhotep’in "Öğretisi" hakkında neredeyse tüm bildiklerimiz, kralın kendisine atfedilen kısa bir ilahi ve Tall al-‘Amarnah’ daki öğrencisi ve halefi olan Ai'nin Mezarı'nda bulunan daha uzun bir ilahide bulunur.
Ancak onlarda, herhangi bir spritüel öğreti, yaşamın saflığına yönelik herhangi bir tavsiye, günah bilincine ilişkin herhangi bir söz ya da dirilişe ve mezarın ötesinde bir yaşam inancının herhangi bir kanıtını içeren bir ifade bulamamaktayım. Bu ilahiler dışında Atenitlerin bütün dini eserlerinin yok olması elbette mümkündür; fakat gerçek şu ki, modern yazarlar, Atenitlerin dininin ve ahlakının oldukça spiritüel karakteri hakkındaki görüşlerini ve açıklamalarını Tall al'Amarnah'daki yetkililerin mezarlarında bulunan bu iki ilahi ve onlardan alıntılar üzerine kurdular.
“Geçen sene Aralık ayının ortalarında Lord Carnarvon ile burada bu konuyu ve buna benzer konuları tartışırken, Tutankhamun'un saltanatı hakkında bilinen gerçekleri küçük bir kitapta bir araya getirmemi ve tamamen yanlış anlatılan Amen, Aten ve Mısır Tektanrıcılığı (Monoteizm) kültleri hakkında iki veya üç bölüm eklememi önerdi.
Amen ve Aten ilahilerinden bazılarının tercümelerinin verilmesinden ve en önemlilerine orijinal hiyeroglif metinlerinin eşlik etmesinden özellikle endişe duyuyordu, çünkü bu konunun incelenmesine önem verenler, Aten'e yazılan ilahilerin karakteri hakkında kendi sonuçlarını çıkarma ve bunun spritüel mi yoksa maddi mi olduğuna karar verme imkânına sahip olabilirdi. İlerleyen sayfalarda onun önerisini yerine getirmeye çalıştım ve belki de bu şartlar altında Mısır Arkeolojisi alanındaki çalışmaları hakkında birkaç söz söylemek yerinde olacaktır.”